13 Ekim 2024 / 9 Rebiül Ahir 1446

Ailede Sorumluluk

Kutsal kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’in Nisâ sûresi 34. âyetinde yüce Rabbimiz “er-Ricâlü kavvâmûne alâ’n-nisâ” buyuruyor ki: “Beyler hanımlar üzerine görevli ve hâkimdirler.” demektir.

Âyet-i kerîmede geçen ‘kavvâm’ kelimesi; bir şeye bakan, muhafazasına görevli, işlerini çekip çeviren anlamına gelen ‘kâim’ kelimesinin mübalağa sigasıdır. ‘Son derece ileri, ileri derecede kaim’ demek olur. Bu tabir ailede erkeğin kadına hâkimiyetinin zalimâne ve despotça değil mertçe ve centilmence olacağına işaret ediyor. Anlaşıldığına göre erkekler evlerinin, eşlerinin, aile ve çocuklarının dünyevî ve uhrevî tüm işlerini titizlikle yürütmek, onları görünen görünmeyen her tehlikeden olanca güçleriyle korumak, iki cihan saadetlerini basiretle sağlamak, maddî ve manevi menfaatlerini aşırı bir ihtimamla kollamak görevine, yüce Allah tarafından tayin edilmişlerdir, ama şartlı olarak! Bu âyet, bir taraftan erkeğin aile reisliğini tescil etmekle beraber, öbür yandan da kadınların korunup, kollanmasını ihtar eyliyor, kadınların itibar, kıymet ve faziletini gösteriyor. Ve özellikle erkeklere Allah tarafından verilen bir salahiyetin arkasında vazifelerini tam yapmadığı takdirde sorumlu tutulacağı tehdidini de ihtiva ediyor.

Bugün kaç aile reisi, bu sorumluluğun şuurundadır!

Binlerce Müslüman aile, karısı, kocası ve çocuklarıyla, İslâm’dan bîhaber yaşıyor maalesef! Onlar için ana hedef para, lüks ve konfor olmuş. Allah’ın emirleri, yasakları unutulmuştur.

Birçok aile de kendi içinde çekişme ve bunalımda; ya bey, ya hanım, ya da yetişen çocuklar İslâmî bilgiden yoksun, imanî şuurdan mahrum durumdadır.

Şaşılacak bir şey ki bazen de hanımların beylerden daha şuurlu olduğu, erkeklerin onları çekip çevirip yönetmesi gerekirken, onların beylerini kurtarmaya çırpındığı görülüyor.

Nitekim ben de gittiğim şehir ve kasabalarda, dolaştığım dış ülkelerde beylerinden çok daha dindar ve mücahit nice hanımlar gördüm Allah kendilerinden razı olsun! Onların iman kuvveti, hizmeti, aşkı ve himmeti, maalesef eşleri olan erkeklerde yok. Bu kahraman hanımlar, evin binbir meşakkatli işi ve çocuk yetiştirme güçlükleri yanısıra bütçeye malî destek olacak işler yapıyor, namaz kılmayan haylaz kocalarını yola getirmeye, inançsız olan eşlerini irşat etmeye, içki içen beylerini vazgeçirmeye, kumara dadanmış aile reislerine çoluk çocuklarına karşı sorumluluklarını hatırlatmaya, dışarıdan dost edinmiş vefasız eşlerini eve bağlamaya çalışıp duruyorlar.

Mesela şu anda önümde bulunan mektupta şunlar yazıyor:

“Kocam zalim mi zalim, dinden imandan bîhaber, anlayıştan eser yok, ahlâkını anlatamam, haram helal ayırmaz, faiz yer, benim şahsî emeklilik maaşımı gaspeder, zekât sadaka vermez, aç yetim gözetmez.

“Baştan ben bununla evlenmeyecektim; o zaman söz verdi; namazımı kılacağım, Allah’ın emirlerini yerine getireceğim diye. 26 senedir sözünde durmadı; şimdi ben ümidimi kesmiş gibiyim. Alnı bir defa secdeye gelmiş değil. Dört çocuğum bu cahil baba elinde ziyan oldu. Çocuklarıma ben Kur’an öğretiyordum, kendi engelledi, ‘Bu kadar insan cehenneme gidecek de bir tek sen mi cennete gideceksin.’ dedi. Yavrularım şimdi hıristiyanlarla yaşıyorlar, çektiğim vicdan azabını tarif edemem. Yeter ki benim ibadetime dil uzatmasın diye, her ne derse yaparım, yine de yaranamam o zalime; kızar, söylemeye hayâ edeceğim laflar söyler; ne Allahım, ne dinim, ne Kitabım kalır… Şimdi benim bu adamla evliliğimi sürdürmem caiz mi?” vs.

Sevgili anne babalar, ilerde böyle berbat kocalık ve aile reisliği yapacak evlatlar yetiştirmeyin. Çocuklarınıza Allah’tan korkmayı, O’nun emirlerine uymayı, yasaklarından kaçınmayı iyi öğretin. Sizin ve bizim asıl işimiz Allah’ın rızasını kazanmaktır, şu fâni dünyanın değersiz meşgaleleri, geçici zevk ve eğlenceleri değil. Kendiniz iyi Müslüman olun ki çocuklarınız da iyi olsunlar. Sevgi ve şefkatle onları güzel eğitmek elinizdedir; bu fırsatı kaçırıp dünya ve âhiretin cezalarına uğramamaya çok itina gösterin. Allah (celle celâlüh) basiretinizi açsın, nusretiyle sizleri hak yolda teyit eylesin!

* Prof. Dr. M. Es’ad Coşan(Rha)’in Nisan 1988 tarihli Kadın ve Aile Dergisi Başmakalesidir.