13 Ekim 2024 / 9 Rebiül Ahir 1446

Balkon Bahçeciliği / Röportaj

Kadın ve Aile – 

Biz kadınlar “toprağın iyileştirici gücünden” yeterince  istifade edebiliyor muyuz?  Tenimiz toprakla ne kadar sıklıkla temas ediyor? En son ne zaman bir toprağa ya da bir çiçeğe dokunduk? 

Havaların ısınmaya başladığı şu günlerde doğa yeniden canlanıyor. Etrafımızdaki bu değişim aslında bize de içten içe bir mesaj veriyor. “Tazelenme zamanı.”

Peki toprakla nasıl tazeleneceğiz?

Kadın ve aile ekibi olarak işin ehline danışalım dedik ve  Peyzaj Yüksek Mimarı Mine Çilli ile güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Biz sorduk, o anlattı. Keyifli okumalar…

Kadın ve Aile: Merhaba Mine hanım. Öncelikle bizi kırmayıp röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için size çok teşekkür ederiz. Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Mine Çilli: Merhaba. Ben Mine Çilli. Peyzaj Yüksek Mimarıyım ve Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde öğretim elemanı olarak çalışmaktayım.

Kadın ve Aile: İnsanın toprakla çok özel bir ilişkisi olduğunu biliyoruz. Bahar aylarında toprak canlanırken bu ilişkiyi daha da derinden hissediyoruz. Özellikle insanı iyileştiren bu etki sadece bağı bahçesi olan insanlar için mi geçerli? Büyük şehirlerde apartman dairelerinde yaşayanlar bu etkiden mahrum mu kalacak?

Mine Çilli: Çok güzel bir konuyu gündeminize almışsınız. Gerçekten toprakla kurduğumuz yakın ilişki bize birçok yönden çok iyi gelmekte. Ben de bu konuda elimden geldiğince yol göstermekten mutluluk duyacağım. 

Kadın ve Aile: Dediğimiz gibi bağı, bahçesi olanlar bu konuda zaten şanslı kimseler. O nedenle biz biraz daha topraktan uzak olanlar için “balkon bahçeciliği” konusunu gündeme taşımak istedik. Nedir balkon bahçeciliği?

Mine Çilli: Balkonlar iç mekân ve dış mekân arasında geçiş alanları olup, nem, sıcaklık, ışık gibi faktörler açısından her iki mekândan da -yani hem iç mekandan hem dış mekandan- biraz farklı ortamlardır. Bu açıdan evlerimizin içi ve bahçelerden daha farklı bir yetişme ortamı oluşturur. Sebze, meyve ya da süs bitkisi olsun balkonlarda bitki yetiştirmeyi balkon bahçeciliği olarak tanımlayabiliriz.

Kadın ve Aile: Her balkonda balkon bahçeciliği yapılabilir mi? Balkon bahçeciliği yapmak için ilk adımımız ne olmalıdır? 

Mine Çilli: Balkon bahçeciliği yapmak için öncelikle balkonumuzu iyi tanımamız gerekir. Özellikle,  nem, sıcaklık, ışık, rüzgar gibi faktörler açısından nasıl bir balkonumuz olduğunu doğru gözlemlemek, etüt etmek gerekir.  

Balkonlarımızın iklimsel yapısı yetiştirme yapabileceğimiz bitki türlerimizi belirleyen en önemli etmendir. Örneğin balkonunuz rüzgar alıyorsa bitki yetiştiriciliği açısından problem oluşturacaktır. Böyle bir durumda balkonumuzda rüzgar engelleyici bir paravan kullanmak gibi bazı tedbirler alarak balkonumuzun şartlarını iyileştirebiliriz. 

Balkonumuzun fiziksel yapısı ve büyüklüğü de yine yetiştirebileceğiniz bitki ölçüsünü etkileyerek tür seçiminde belirleyici olacaktır. Eğer büyük ölçekli balkona sahipseniz balkon içerisinde daha büyük ölçekli bitkiler yetiştirme şansınız olacaktır ve balkonunuzda dekoratif anlamda daha iddialı bahçecilik sergileyebilirsiniz. Eğer küçük bir balkonunuz var ise bitkiler için ayıracağınız alan da küçülecektir ve daha küçük ölçekli bitkiler seçmek daha doğru olacaktır. Fakat çok küçük bir balkonunuz olsa da mutlaka bitki yetiştirebileceğiniz bir alan oluşturabilirsiniz. Örneğin duvarda oluşturacağınız bir raf sistemi ya da iplerle tutturulan daha mobil çözümler ile de küçük ölçülerde birçok bitki yetiştirebilirsiniz. 

Bu nedenle öncelikle balkonumuzun iklimini iyi gözlemlemek ve balkonumuzda yetiştiricilik için ne kadar alan ayırabileceğimiz konularını düşünüp bir planlama yapmakla başlamalıyız.

Kadın ve Aile: Yani bu özellikler doğrultusunda istediğimiz her bitkiyi yetiştirmek mümkün değil, doğru mu?

Mine Çilli: Evet doğru. Çünkü bildiğiniz gibi bitkiler canlıdır ve yaşamak için su, besin gibi ihtiyaçları ve ışık, gölge, nem gibi iklimsel istekleri vardır. Bu açıdan istediğimiz her bitkiyi balkonumuzda yetiştiremeyiz ama her balkonda bitki yetiştirebiliriz. Hatta balkonu olmayan evlerimizde iç mekânlarda dahi bitki yetiştirebiliriz.

Kadın ve Aile: Peki balkonumuzda hangi sebzeleri yetiştirebiliriz? Farklı özelliklerde balkonlar için ne tavsiye edersiniz? Ortalama özellikleri olan bir balkon, güneşli ve güneş almayan balkonlar gibi… 

Mine Çilli:  Balkonlarımızda çeşitli sebzeler yetiştirebiliriz. Özellikle kolay yetişebilen maydanoz, dereotu, marul, nane, semizotu, roka, soğan, sarımsak, semizotu, fesleğen, reyhan gibi otsu türler balkonlar için idealdir. Bu bitkiler hem çok boylanmadıkları için balkonlarda çok yer işgal etmezler hem de yetiştirme ortamı olarak çok büyük alanlara ihtiyaç duymazlar. Yaklaşık 15 cm toprak derinliği yeterli gelir bu bitkiler için, çok büyük saksılara da ihtiyaç duyulmadan küçük alanlarda yetiştirilebilirler. Hatta evde atık olarak ortaya çıkan birçok ambalaj (yoğurt kabı, su şişeleri, süt kutuları vb.) bu bitkileri yetiştirmekte kullanılabilir. 

Yine balkonlarda yetiştirebileceğimiz küçük ölçekli yenilebilir bitkilere örnek olarak çeri domates, çilek ve süs biberleri verilebilir. Hem lezzetiyle, hem renkleri, formları ile estetik olarak da evlerimize tat katacaklardır. 

Biraz daha boylanmakla birlikte (ortalama 50-60 cm) biber, patlıcan, patates, domates sebzeleri de balkonlarımızda yetiştirebileceğimiz türlerdendir. Salatalık, fasulye, süs kabağı türleri de sarmaşık şeklinde büyürler ve iplerle ya da destek çubuklarıyla oluşturacağınız bir alana tırmanarak boylanırlar ve balkonlarda yetiştirilebilirler. 

Eğer balkon ölçülerimiz uygunsa çalı ve ağaççık formlarında limon, mandalina, kumkat, böğürtlen, üzüm, zeytin, bodur kiraz, bodur elma, nar gibi meyveleri de balkonlarda yetiştirmek mümkündür.

Domates, biber, patlıcan, fasulye, kabak çeşitleri güneşli alanları seven türlerdir. Maydanoz, dereotu, marul, nane, roka, semizotu yarı gölge alanlarda çok rahat yetişir. Soğan, sarımsak, havuç, patates, turp, gibi kök sebzeler gölge alanlarda yetiştirilmeye uygundur.

Kadın ve Aile: Süs bitkilerini seven okurlarımıza neler tavsiye edersiniz?

Mine Çilli: Süs bitkileri olarak ise burada anlatamayacağım kadar çok fazla otsu, odunsu, tek yıllık, çok yıllık, bodur, sarılıcı gibi çok fazla form ve yapıda tür var balkonlarımızda yetiştirebileceğimiz. 

Gölge ve yarı gölge alanlarda yetiştirebileceğiniz kasımpatı (krizantem), sıklamen, begonya, hosta, ormangülü, zemheri ortancası (bergenya), gardenya, açelya, cam güzeli, kalanşo (kalanchoe), zambak, barış çiçeği, anthoryum, yaprak güzeli, kurdele çiçeği, aşk merdiveni, eğrelti otu türlerini küçük ölçekli süs bitkilerine örnek olarak verebiliriz. 

Ayrıca kaktüs ve skulent türleri de gölge ve yarı gölge alanlarda, bakım istekleri çok az olup çok çok küçük alanlarda yetişebilirler.  

Yine gölge ve yarı gölge alanlarda şimşir, japon çınarı (fatsia), japon defnesi (akuba), dua çiçeği, paşa kılıcı, difenbahya,  ortanca (hyrangea), kauçuk, şeflora, benjamin, yuka, kroton, türleri biraz daha boylu türlerdir. 

Cezayir menekşesi (vinka), hedera (orman sarmaşığı), salon sarmaşığı türleri de gölge alanlarda yetiştirebileceğiniz sarılıcı ve sarkıcı türlere örnek verilebilir.

Güneşli alanlar bitki yetiştiriciliğinde çok daha kolay alanlardır ve çok fazla çeşit saymak mümkündür. Ateş çiçeği, kadife çiçeği, horozibiği,  gazanya, buz çiçeği, sardunya, mine çiçeği (verbena), acemhalısı, hercai menekçe, kazayağı, petunya, nergis, lavanta, çeşme papatyası, gül türleri, zinya, kozmoz türleri çok boylanmayan ve etkili çiçekleri olan bitkilere örnek verilebilir. Atatürk çiçeği, drasena, aloevera, sikas, salon çamı, areka palmiyesi formları ile etkili türlere örnek verilebilir. begonvil, hanımeli, çarkıfelek çiçeği, mor salkım, acem borusu, yasemin, gündüz sefası balkonlarınızda güneşli alanlarda yetiştirebileceğiniz sarılıcı, tırmanıcı türlerdendir.

Kadın ve Aile: Sarmaşık, yasemin vb. bitkiler de olabilir yani. Ne güzel!

Mine Çilli: Eğer balkonumuzun boyutu uygunsa tabi ki sarmaşık bitkiler kullanabiliriz. Sarmaşık gül, yasemin, begonvil, hanımeli gibi sarılıcı bitkiler desteklenerek, iplerle tutturularak ya da tutunabilecekleri ahşap seperatörler kullanılarak, uygun boyuttaki saksılarda balkonumuzda yetiştirilebilir. Sarmaşık yapıda bitkilerin hacimli yapıda olurlar ve balkonları daraltmaması için budama yapılarak kontrollü büyütülmesi uygun olur. 

Kadın ve Aile: Balkon bahçemizi oluşturmak için hangi mevsimi önerirsiniz? Her mevsim yetiştirebileceğimiz bitkiler, sebzeler var mıdır? 

Mine Çilli: Her mevsim bitki yetiştirmek mümkündür. Ama genellikle doğanın ve bitkilerin uyandığı ilkbahar dönemleri birçoğumuz için de toprağa dokunma isteği uyandırır. Gerçekten de ilkbahar dönemi (mart nisan ayları) birçok bitkinin tohumunun ekilebileceği bir mevsimdir. Ama türlere göre ekim dönemi değişir. Eğer fide halinde bitkiyi temin edip dikim yapacaksanız domates, biber, patlıcan gibi birçok bitkinin fidesi mayıs aylarında temin edip dikimlerini gerçekleştirerek bahçenizi oluşturabilirsiniz. Fakat saksılı bir bitki aldıysanız, kendi kök sistemi olduğu için bu bitkinin dikimini her mevsim yapabilirsiniz.

Kadın ve Aile: Peki, bu bitkiler satın alırken dikkat etmemiz gereken bir şeyler var mı? 

Mine Çilli: Bitki satın alırken özellikle güvenilir yerlerden temin etmenizi önerebilirim. Bu hem satın aldığınız bitkinin kalitesini etkileyecektir, hem de bitki hakkında sağlıklı bilgi almanız bitki bakımınızı kolaylaştıracaktır. Özellikle çok yıllık bitkilerde ileriki süreçlerde oluşabilecek hastalıklar ya da zararlılarla karşılaşma risklerine karşı, danışıp destek alabileceğiniz bir diyalog işinizi kolaylaştıracaktır.

Kadın ve Aile: Bitkiler düzenli bakım ve ilgi istiyor bildiğimiz kadarıyla. Biz de hem bitkilerimiz olsun istiyoruz hem de uzun süreli evden ayrıldığımız zamanlar olabiliyor. Bu uzun süreli ayrılıklarda bitkilerimizin sağlıklı kalabilmesi için neler yapabiliriz? 

Mine Çilli: Bitkiler canlı organizmalardır ve yaşamlarının devamı için öncelikli olarak su ihtiyaçları vardır. Özellikle yaz mevsiminde sıcaklığın artması ve bitkilerin terleme ile su kaybetmeleri nedeniyle bu ihtiyaçları daha da artmaktadır. Balkon ya da iç mekanlarda bitki yetiştirirken uzun süreli evden ayrılmalar bitkilerimiz için sorun oluşturacaktır. 

Nemlerini daha çok korumaları için rüzgarın engellenmesi ve daha gölge bir mekana taşınması su kaybını azaltır. Eğer küçük saksılarda bitkilerimiz varsa genişçe ve belirli oranda su dolu bir kap içerisine saksıları yerleştirmek drenaj deliklerinden su almalarını sağlayarak bitkiyi nemli tutacaktır. Büyük saksılar üzerine,  minik bir delik açılan dolu su şişeleri bırakılabilir. Sulama konusunda daha hassas bitkilerde su dolu bir kap içerisine daldırdığımız pamuk ipliklerden saksılarımıza ulaştırarak pratik bir sulama sistemi oluşturabiliriz.  Ayrıca son dönemde geliştirilmiş olan su tutucu polimer yapıda bazı malzemeler de uzun süreli bitki bakımı için kullanılıyor.

Kadın ve Aile: Toprak değişimi, saksı değişimi konusu var bir de. Bu değişim gerekli midir, bitkiye zarar vermeden nasıl yapılır? Eski toprağı başka bir bitki için tekrar kullanmak uygun mudur? 

Mine Çilli: Bitkimiz büyüdükçe kökler sıkışır ve topraktaki besin maddeleri azalır bu nedenle bitkilerimizin türüne ve saksı büyüklüklerine bağlı olarak belirli periyotlarda saksı ve toprak değişimi yapılmalıdır. 

Saksılarda hem hafif oluşu hem organik maddece zengin oluşu hem de toprağa kıyasla daha uzun süre nemli kalması nedeniyle daha çok torf kullanılır ya da torf ve toprağın belirli oranlarda karışımı önerilir. Bu karışımları balkon bahçelerimiz için kendimiz de yapabiliriz. Toprak değişim zamanı iklime ve ortama bağlı olarak değişmekle beraber çoğunlukla mart aylarında yapılması uygun olur. Toprak değişimi yapılırken eğer köklerin çok sıkışmış olduğu ve saksının şeklini almış olduğu gözlemlenirse kök budaması yapılması bitki gelişimini olumlu yönde etkiler. Değişeceğimiz torfun ya da karışımın kaliteli olması yetiştirme ortamınızın iyi olmasını dolayısıyla bitki gelişi mininde desteklenmesine neden olacaktır. 

Çıkan toprağı da kum, torf, perlit, gübre gibi uygun malzemelerle karıştırarak iyileştirebilir ve yeniden kullanabilirsiniz. 

Kadın ve Aile: Bu konuda sormak istediğimiz bir diğer soru da sıfır atıkla ilgili. Çöp zannettiğimiz birçok bitkisel atığın aslında yeniden değerlendirilebiliyor olduğunu görüyoruz, bu alanla biraz ilgilenince. Peki balkon bahçeciliği ile geri dönüşüm yapabileceğimiz sebze artıkları hangileridir? Nasıl bir uygulama yapabiliriz? 

Mine Çilli: Balkon bahçeciliği sayesinde birçok ürünü yeniden kullanabilirsiniz. Böylelikle hem geri dönüşüme katkı yapmış oluruz hem de keyifli bir hobi edinmiş olabiliriz.

Tükettiğimiz meyve ve sebze tohumlarını çimlendirerek yetiştirebiliriz. Sürgün veren soğanı veya yeşillenen patateslerimizi toprakla buluşturduğumuzda taze soğan ve minik patatesler yetiştirebiliriz. Örneğin marulun kök kısmını toprakla ya da suda köklendirerek yeni yapraklar vermesini sağlayabiliriz. Ayrıca organik malzeme artıklarını toprakla karıştırarak kompost oluşturabilirsiniz ve bitkilerin kullanımına sunabilirsiniz. 

Bunun yanında kullanılmış birçok artık malzeme de balkon bahçeciliğinde yetiştirme kabı olarak kullanılabilir. Atık plastik kapları boyayarak, şekillendirerek çok farklı saksılar, keyifli tasarımlar yapabilirsiniz. Yani balkon bahçeciliği her türlü geri dönüşüm için çok iyi bir fırsattır. 

Kadın ve Aile: Bu röportajımızı okuyan ama balkonu olmayan okurlarımız da olacaktır. Onlar için de soralım: Balkonu olmayan evlerde de küçük bir bahçe oluşturmak mümkün müdür? 

Mine Çilli: Elbette ki balkon olmayan evlerimizde de bahçeler oluşturabiliriz. Özellikle mutfaklarımız nemli ve sıcak alanlardır. Tohumdan çimlendirme yapmak için ideal ortamlar oluşturur. Cam kenarında ya da uygun bir duvar üzerinde oluşturacağınız raflarda da maydanoz, nane gibi otsu türleri rahatça yetiştirebiliriz. Süs bitkileri olarak baktığınızda da zaten birçoğumuz menekşeler, camgüzelleri ile renklenmiş pencerelere tanık olarak büyümüşüzdür. 

Günümüzde hızlı ve yoğun yaşam tarzımızdan dolayı ilgi ve bakım gerektirecek bitkileri yaşatmakta zorlanacağımızı düşünüyor olabiliriz. Eğer çok zaman ayıramayacağımızı düşünüyorsak daha az ilgi isteyen bitkilere yönelebiliriz. Paşa kılıcı, Dua çiçeği, Yukka gibi birçok tür çok bakım istemeden hayatiyetlerini sürdürebilirler. 

Eğer evimizde çok yer kaplamasın istenirse de günümüzde oldukça popüler hale gelen sukulent ve kaktüs türlerini öneririm. Bu türler çok az bakım isterler ve çok küçük alanlarda yetiştirilebilirler.  

Kadın ve Aile: Son olarak işin bir başka boyutunu sormak istiyoruz: Özellikle şehir hayatında balkon bahçeciliğinin insana neler kazandırdığını düşünüyorsunuz? Çocuklarımızla, ailece birlikte yapılabilecek çok kıymetli bir etkinliktir diyebilir miyiz?

Mine Çilli: Günümüzde kent ortamlarımız, nüfus baskısı altında yoğun yapılaşmanın, hızlı ve stresli bir yaşamın sürdürüldüğü yaşam alanlarına dönüşmüştür ve doğal alanlardan daha izole hale gelmiştir. Maalesef ki bu durumdan en çok çocuklar etkilenmekte. Çocuklar kapalı ortamlarda, çoğunlukla ekranların karşısında hareketsiz ve doğal ortamlarla temasları çok azalmış durumda.  

Doğal ortamlarda vakit geçirmenin insanın ruhsal ve fiziksel sağlığı açısından çok pozitif etkileri olduğu birçok akademik çalışmada kabul edilen bir gerçektir. Toprağa dokunmak, bitki gelişimine yardımcı olmak ve tanık olmak insan üzerinde olumlu duygular oluşturmaktadır. Bu veriler doğrultusunda toprakla ilgili her türlü aktivitenin aileler için kıymetli ve faydalı olduğunu düşünüyorum. Bununla birlikte, çocuklarla yapılacak balkon bahçeciliği aktiviteleri sorumluluk duygusunun gelişimine katkı sağlayacak, yaşayarak öğrenme yöntemi ile deneyim kazanmalarını sağlayacaktır.

Kadın ve Aile: Bu keyifli söyleşi için çok teşekkür ederiz. Dileriz okurlarımız için de ilham kaynağı olsun ve toprağın iyileştirici gücünden çokça istifade edilsin.

Mine Çilli: Ben de bu paylaşıma vesile olduğunuz için teşekkür ederim.

 

Henüz Yorum Yok

Cevap Yaz

Tüm alanları doldurunuz