Eda Çim Koç (Aile Danışmanı) –
Sorumluluk; yaş, cinsiyet ve gelişim düzeyine uygun olarak bireyin üzerine düşen görevleri yerine getirmesi, davranışlarının sonuçlarını sahiplenmesi ve başkalarının haklarına saygı duymasıdır. Çocuklarda sorumluluk, erken çocukluk döneminden başlar.
Çocuğun sorumluluklara sahip çıkması konusunda ailenin tutumu belirleyici rol oynar. Aşırı koruyucu aile çocuğun “henüz bu işi yapamayacağı” gibi yanlış bir düşünceyle onun yerine işi yapar ve çocuğun sorumluluk almasına fırsat vermez. Her şeyin mükemmel olmasını isteyen, esnekliğe tahammül göstermeyen aileler de çocuğun sorumluluk almasına engel olabilmektedir.
Çocuğun, gelişim dönemine uygun ve hevesli olduğu bir sorumluluğu aldığında, başlarda zorlansa da, bir işi başarmanın verdiği hazla yeni sorumluluklar almak için daha hevesli olacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu konuda ailenin motivasyonu ve destekleyici tavrı çocuğun sorumluk alma ve sürdürme becerisini destekler.
Aile içi iş bölümü yapılması ve aldığı görevi yerine getirme çabası çocuğun sorumluluk bilincini en güvenli alanda deneyimlemesine imkan sağlar.
Bu noktada unutulmamalıdır ki sorumlulukların ve önceliklerin farkında olmak ailedeki temel değerlerin öğretilmesi sürecini de kolaylaştırır.
Çocuklar sorumluluk almayı bilerek doğmaz, öğrenmeleri lazım. En güvenli öğrenme alanı ailedir. En ideal öğretim şekli de yaşamın tecrübe edilmesidir. Yaşam bir düzen içinde devam eder ve kişiye göre akışını değiştirmez. Çocuklara bu düzeni ve ona göre sorumluluk almayı öğretmeliyiz. Alınan sorumlulukların yerine getirilmesinde oluşan ahenk, uyum ve aksi takdirde oluşacak olan karmaşanın değerlendirilmesi yaşamın düzeninin bir öğretisi olacaktır.
Sorumluluğu çocuklara izah ederken iki yönüyle değerlendirmek gerekir. Birincisi kişisel sorumluluklar: Yatağını toplamak, ödevlerini yapmak vb. İkincisi ise ailevi sorumluluklar: Çöpleri çıkarmak, sofranın kurulmasına yardım etmek gibi diğer aile bireylerini de doğrudan etkileyecek sorumluluklar.
Çocukların aile içi iş bölümlerine dahil edilmeleri sorumluluk bilincini pekiştirir. Aile içi iş bölümlerinin görüşülüp karara bağlanması için aile toplantıları düzenlenebilir. Aile toplantılarına haftada yarım saat zaman ayrılması dahi yeterli olur. Aile içi sorumluluk listelerinin toplantı öncesinde ebeveynler tarafından hazırlanmış olması süreci kolaylaştıracaktır. Aile toplantıları, bir yandan çocukların sevdikleri atıştırmalıkların olduğu bir diğer yandan ciddiyeti aşılayan ortamlar olmalıdır. Her aile bireyi bu toplantılara katılım göstermelidir. Çocuk 3 yaşına geldiğinde toplantıda kendine bir yer ve söz hakkı bulmalı, kendisinin sorumluluk seçme hakkı olmalı ve ona uygun olan sorumlulukları aile büyüklerinin de yönlendirmeleri ile belirlemelidir.
Çocukların aile içi görev paylaşımına katılım göstermeleri ebeveynler tarafından teşvik edilmelidir. Bunun yanı sıra çocuklar aldıkları sorumlulukları yerine getirmemeleri durumunda oluşabilecek sıkıntılar hakkında da bilgilendirilmelidir. Örneğin, çöplerin çıkarılması sorumluluğu verilmiş olan 9 yaşındaki oğlumuzun bu sorumluluğu yerine getirmemesi ev hijyenini olumsuz etkilerken onun sorumluluğunu başka bir aile bireyi tarafından yerine getirilmesi de o kişinin işinin artmasına neden olmaktadır.
Çocuğun yerine getirmediği sorumluluğunun doğal sonuçlarını yaşamasına fırsat verilmeli ve aile toplantılarında böyle bir durumun nasıl sonuçlanacağı üzerine konuşulmalıdır. Eğer aldığı sorumlulukları yerine getirmemeye devam ediyorsa tekrar bir aile toplantısında bu durum gözden geçirilmeli, utandırmadan sorumluluğun kapsamı ve türü değerlendirilmelidir.
Evde zengin ve güzel dil kullanılıyorsa, ebeveyn öncelikli değerlerin farkındaysa ve yaşayarak örnek oluyorsa iş bölümü süreci de çok sağlıklı bir şekilde ilerleyecektir. Haftalık yarım saatlik toplantı aileye, özellikle de çocuklara çok iyi gelecektir. Yeterli ve yerinde sorumluk, çocuğu cesaretlendirip öz güvenini geliştirirken paylaşma ve başarma duygularını tatmin edecektir. Böylece çocuk kendi hayatıyla ilgili konularda karar verme ve sorumluluk alma becerisini kazanacaktır.
Yukarıdaki önerileri dikkate alarak okul tatili fırsatını değerlendirebilir ve aile içi iş bölümünde çocuklarımıza güzel fırsatlar sunabiliriz.
Unutmayalım, yarının sorumluluk sahibi yetişkinleri bugün evimizde küçük işleri üstlenen çocuklarımız olacak.