13 Ekim 2024 / 9 Rebiül Ahir 1446

Hatim ve Mukabele (Kadın ve Aile, 1985)

Yakında Ramazan ayına girmiş olacağız.

Ramazan ayına mahsus oruç gibi, teravih namazı gibi ibadetler var. Bunların yanında bugün daha ziyade Ramazan ayında yapılan hatim ve mukabele dediğimiz ibadetler var. Ramazan ayında çokça yapılan ve halkımızın da teveccüh ettiği hatim ve mukabeleyi şöylece açıklamak mümkündür:

Kur’an-ı Kerimin başından sonuna kadar okunmasına hatim, ezberden yüksek sesle okunan Kur’an-ı Kerimi yüzünden okuyarak takip etmeye de mukabele diyoruz.

Hatim ve mukabelenin hükmüne gelince şunları söylemek mümkün: Hatim ve mukabele okumak sünnettir, ibadet hükmündedir. Muteber hadis kitaplarında, her sene Cibril as’ın Peygamberimizin yanına gelerek o zamana kadar inmiş olan ayetleri karşılıklı olarak okuduklarını, yani mukabelede bulunduklarını görürüz. Hatta Efendimizin vefatlarından hemen önceki Ramazan ayında Cibril as Kur’an-ı Kerimin tamamını Peygamberimizle birlikte ilk defa mukabele etmiştir.

Bunun yanında Peygamber efendimiz o zamana kadar inmiş olan Kur’an ayetlerini Ubeyy b. Ka’b (ra)’a ezber olarak okur, dinletirdi. Ashab-ı kiram da ezberlemiş oldukları Kur’an ayetlerini Peygamberimizin huzurunda okurlardı.

Bu güzel sünnet nesiller boyunca tatbik edilerek günümüze kadar gelmiştir. Kur’an-ı Kerim okumanın faziletini de dikkate alacak olursak, bu güzel sünneti yerine getirmenin ehemmiyetini daha iyi kavramış oluruz.

İmam-ı Gazali’ye göre gerçek manada Kur’an okumak, ağız, akıl ve kalbin işbirliğiyle mümkündür. Yani ağız okuyacak, akıl manasını anlamaya çalışacak ve kalp de manaların gösterdiği tarafa yönelecektir.

O halde yapmamız gereken şudur: Kur’an-ı Kerimi anlayarak okumak, düşünmek ve tatbiki için gayret sarf etmek. Bunun için de hatmi en azından meal ile beraber okuyarak yapmaya çalışmak lazım ki, hakiki sevaba nail olabilelim.

Müslim’de Ebu Hureyre ra’den rivayet edilen bir hadis-i şerifte: “Herhangi bir cemaat bir evde toplanıp da Kur’an-ı Kerimi okur, aralarında mukabele ederlerse kalpleri sükûnet bulur, rahat ederler. Allah’ın rahmeti kendi katında olanlar arasına iner.” buyurulmaktadır.

Kişi, Kur’an nedir, gayesi nelerdir, bir Müslümanın Kur’an-ı Kerime bakış tarzı nasıl olmalıdır? gibi soruları kendisine sorarak Kur’an okumalı ve bunlar gibi daha çok çeşitlenebilecek sorulara Kur’an’dan cevaplar verecek kadar ciddi ve o kadar da huşu ve teslimiyet içinde okumalıdır.

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim hükümleriyle amel etmeyi, hayatımızı Hakk’a uydurmayı ve mübarek Ramazan ayını razı olduğu amellerle geçirmeyi bütün Müslümanlara nasip etsin.

Veysel ODUNCU

Kadın ve Aile Dergisi, Mayıs 1985.