14 Ekim 2024 / 10 Rebiül Ahir 1446

Leyle-i Berat, Leyle-i Vuslat

Aziz ömürlerimiz rüzgâr gibi geçiyor, yıllar sular gibi akıyor, hayat sermayemiz gittikçe azalıyor, her gün ayrılık ve kavuşma zamanı biraz daha yaklaşıyor: Dünyadan, akrabadan, dostlardan, meşgalelerden, yorgunluklardan, kederlerden, imtihandan ayrılma, âhiret dostlarına, Peygamberimize, Cenâb-ı Hâlik’ın didarına kavuşma zamanı…[1]

Yüce ve pak dinimiz, her güzel buyruğunu tatbiki kolay ve basit birtakım pratik çarelere bağlamış, böylece herkesin az bir çabayla onu icra edebilmesini mümkün kılmıştır. Hidayet ve tevbe, yani doğru yola dönüş için de durum aynıdır. Bunun için birtakım pratik fırsatlar hazırlanmıştır. İşte 3 aylık olan kutlu mevsim, bu fırsatların en başta gelenidir.

Fert ve İslâm toplumu, daha iki ay öncesinden, Receb ve Şaban ayları boyunca, Regaip kandili, Miraç gecesi, Berat kandili gibi vesilelerle uyarılır, tevbeye, ibadetlere, fazladan oruçlara teşvik edilir. [2]

Mübarek Ramazan da yaklaşıyor; şu sıralar üç ayların ikincisi olan ve sevgili Peygamberimiz Muhammed-i Mustafa (sas) Efendimizin “benim ayım” dediği Şâban-ı şerîfin başlarındayız. Sakın, ona çok çok salât u selâm getirmekten, rızasını kazanmaya çalışmaktan, sünnet-i seniyesine sımsıkı sarılmaktan, ümmetine faydalı hizmetler yapmaya koşmaktan geri durulmasın, gaflet olunmasın!

Bu Şaban ayının ortasındaki Berat kandilini, Müslümanların hakiki ve mânevî yılbaşları olarak değerlendirmek lazım. Geçmiş günlerin incelenmesi ve muhasebesi, gelecek günlerin düşünülmesi ve planlanması yapılmalı… Çünkü müteakip bir yıllık zamanın, olayları, ahkâmı, mukadderatı bu mübarek gecede Levh-i Mahfûz’dan, semâ-i dünyâya nüzul ediyor; kulların bir yıllık rızıkları, ecelleri, amelleri, âkıbetleri belirleniyor. Ne kadar müthiş ve mühim!

Bu ay ve günlerde mü’minler çok oruç tutmalı, ibadet etmeli, sadaka vermeli, günahlarını affettirecek, derecesini yükseltecek işler yapmalı, ölüme kalıma iyi hazırlanmalı. Allah’a çok tazarru ve niyaz eylemeli, duayla, zikirle çok meşgul olmalı, özellikle Berat gecesini ihyaya çalışmalı; ‘eşkiya’ ve ‘bedbaht’ defterinden ismi silinip, ‘süedâ’ ve ‘evliyâ’ divanına kaydı yapılsın diye yalvarmalı.  “Ya bu gelen sene içinde, benim de ecelim gelir, âhirete bana da yol görünürse ne yaparım, halim nice olur, neler tedarik etmem lazım?” diye düşünmeli, ciddi teyakkuza geçmeli! [3]

Ramuz el Ehadis 6028.nolu hadisi şerifi İbn-i Mesud (ra) rivayet ediyor ki Peygamber efendimiz (sas) şöyle buyuruyor:

“Şaban ayının yarı gecesinde (yani 15.gecesi ki berat gecesi oluyor) “Lailahe illallah” sözünü Allah’tan hiçbir şey men edemez. Ancak içki içenin veya gözünü dünya hırsı bürümüş olanın ağzından çıkan kelime-i tevhid müstesna!..”

Böyle olup, istiğfar etmeyenin sözü perdelenir. Yani Hak katına ulaşmaz, eğer istiğfar etmemişse. Çünkü kırk gün günahkâr, bir gün tevbekâr. Tevbe kapıları daima açıktır ve Allah (cc) insanlara bu güzel günleri ve geceleri fırsat olarak vermiştir. Receb, Şa’ban bu aylardaki kutsal gecelerde melekleşme talimleri yapar Müslüman… Artık Ramazan geldiği zaman ise hakikaten melekleşmiş bir vaziyettedir.

Evliyaullahın bu gecelerde bazı kayıtlara göre yüz rekat namaz kıldığı, bu namaza Salatul Hayr denildiği rivayet edilir. Fatiha’dan sonra ise zamm-ı sure olarak yüz veya on İhlas-ı şerif okudukları kaydediliyor. Bu namazı kılarlardı ve kılınmasını da tavsiye ederlerdi. Allah (c.c) rızası için ecrine sevabına erebilmek için niyet edilir.

Eserlerde varid olan budur. Kendileri kılarlar ve kılınmasını da bütün ümmete tavsiye etmişlerdir.

Cenabı Hak gece istirahat zamanı olarak buyurmuş ama bütün geceyi uykuyla geçiriniz buyurmamış. O vuslat anıdır. İnsan vuslat anını kaçırdığı an çok şey yitirmiştir.

Şöyle bir mısra vardır, Eşrefoğlu Rumi hazretlerinin:

Eğerçi, uykuya Hak dedi rahat

Velâkin demedi, subha değin yat!

 

Hz. Ali (ra) ‘den rivayet edilen bir hadiste Efendimiz(sas) berat gecesiyle ilgili şöyle buyuruyor:  “Şa’ban ayının on beşinci gecesi olunca, o geceyi ibadetle ve gündüzünü de oruçla geçiriniz.”

Berat gecesi neden açıktır, neden bilinir? Cuma’daki eşref saati gizlidir. Kadir gecesini arayın denmiş son on günde. Berat gecesi ise açıktır. Şöyle buyruluyor: “ O gece mahlûkat hakkında hüküm kaza ve rıza gecesidir. Red ve kabul gecesidir. Ayrılık ve vuslat gecesidir.”

Efendimiz (sas)’e soruyorlar, ashab-ı kiram ve ezvâcı tahirat (ra): “Ey Allah’ın Rasulü! Bu mübarek aya itibarınız neden fazla?”

Çünkü recebi şerifte de oruç tutardı ama Şaban-ı Şerifte daha çok oruç tutardı. Aişe-i Sıddıka (ra) validemiz diyor ki: “O kadar çok oruç tutuyordu ki, hiç bozmayacak zannediyorduk, biteviye tutuyordu.”

Şöyle buyurdu (sas) Efendimiz: Bir senenin içinde öleceklerin isimleri, Şa’ban ayında özel defterden silinip Azrail (as)’a teslim edilir. Ben de oruçlu olduğum halde, ismimin özel defterden silinip diğer deftere naklini arzu ederim. Şa’ban ayına muhabbetim bundandır.”

Efendimiz (sas) şu duayı berat gecesindeki kıldığı namazda okumuştur. Aişe-i Sıddıka Validemizden de rivayet edilmiştir. Efendimiz (sas): Bu duayı secde de okumamı bana kardeşim Cibril (as) öğretti. Siz de namazları secdelerinde okuyunuz, öğreniniz ve öğretiniz,” diye tavsiye buyurmuştur.

“Azabından affına sığınırım. Dargınlığından rızana sığınırım. Senden sana sığınırım. Şanın yücedir. Sen kendi zatını övdüğün gibi, seni övemem…” [4]

Tevbenizi aşk ile yenileyin, Cenâb-ı Hakk’a gözyaşları içinde pek çok yalvarın ki sizi ve bizi saidler zümresinden eylesin, şakilerden değil; bir dahaki Berat’a kadar bahtınızı hoş, rızkınızı bol, sıhhat ve afiyetinizi tam ve mükemmel kılsın; acı ve kötü günler göstermesin!

Ümmet-i Muhammed için çok hayr dua edin; Allahu Teâlâ belaları, fitneleri, musibetleri, gamları, kederleri, şerleri cümlemizin üzerinden def edip hayırları, lütufları, nimetleri, nusretleri, fetheylesin; aradan tefrika, adavet, husumet, rekabet kalksın; birlik, beraberlik, sevgi, saygı, dostluk, kardeşlik gelsin!

Yâ Rabbi! Esmâ-yı Hüsnâ’n hürmetine, Habîb-i Edîb’in hürmetine, mübarek aylar, kandiller, geceler hürmetine sen iyi kullarına kuvvet, cesaret, metanet, izzet, hürmet, nusret ve galibiyet ihsan eyle.

Ümmet-i Muhammed’e genel bir basiret bahşeyle ki aldanmasınlar, hakkı hak olarak görebilsinler; zalimlere, fasıklara, kâfirlere değil, muttakilere, salihlere, âlimlere, kâmillere ittiba edebilsinler; doğru yolda, yüce gayeler uğrunda, rızana uygun tarzda has mü’minlere yakışır şekilde çalışabilsinler; insanlığa çok özledikleri huzur, sulh, sükûn, refah ve saadeti getirsinler.[5]

Gönüllerimize, gerçek sevginin tadının tattırılmasını yüce Mevla’mızdan niyaz ederim.[6]

Ben kardeşiniz, şimdiden hepinize en derin sevgi ve selamlarımı arz eder, tebriklerimi sunarım. Bu mübarek aylar ve günlerin, cümle müslümanlara hayırlar ve uğurlar getirmesini, böyle nice nice kutlu ve mutlu gün ve gecelere, nice nice yıllar, sevdiklerinizle birlikte, sıhhat ve afiyetler, huzur ve saadetler ile ulaşmanızı Cenâb-ı Hak ve Feyyâz-ı Mutlâk hazretlerinden dua ve temenni, tazarru ve niyaz eylerim!

Yüce Mevlâmız hepimize tevfîkini refîk eylesin, dünya ve âhiretin her türlü hayır ve güzelliklerini sizlere ihsan ve ikram buyursun, her türlü elem ve kederden, bela ve şerden cümlenizi korusun. Âmîn, bi-hürmeti Seyyidi’l-mürselîn ve şefîi’l-müznibîn![7]

“Allahım, azabından affına sığınırız.

Dargınlığından rızana sığınırız.

Senden sana sığınırız.

Şanın yücedir.

Biz seni hak ettiğin gibi övemeyiz!

Sen kendi zatını övdüğün gibisin…” [8]

 

Derleyen: Sultan Sönmez

[1] Baş makaleler1, Kandiller ve Fani dünya

[2] Baş makaleler 4, İdeal yol, Anarşiye Çare, İmana Çağrı

[3] Baş makaleler 2, Avustralya’dan Sevgiler, Dualar, Temenniler

[4] Çelikoğlu Şahver, İslam’da İbadetler, 179-192

[5] Baş makaleler 2, Berat Gecesi duası

[6] 31.10.2001 Berat Kandili tebriği, Nureddin Coşan

[7] Baş makaleler 2, Avustralya’dan Sevgiler, Dualar, Temenniler

[8] Çelikoğlu Şahver, İslam’da İbadetler, 179-192