29 Mart 2024 / 19 Ramazan 1445

Nöropazarlama ve İrade

Rukiye Betül Semiz-

Modern yaşam sistemi daha çok çalışmak ve daha çok tüketmek üzerine kurulu.

Yoğun çalışma şartlarından bunalan insan, anlık mutluluklar kovalarken kendisini aslında ihtiyacı olmayan şeyleri, o an elinde olmayan parayla satın alırken buluyor. Devamında da satın aldıklarının bedelini ödeyebilmek için daha çok çalışması gereken bir tüketim aktörü çıkıyor karşımıza. Öyle ki sanatla, maneviyatla, yeni yerler keşfederek, daha çok okuyarak ve öğrenerek ulaşabileceği tüm zevkleri erteleyen bu aktör; emek ve zaman harcamadan oturduğu yerden alışveriş yaparak tek eliyle beyninin haz merkezini aktif hâle getirebiliyor.

Günlük hayatımızı kolaylaştıran alışveriş alışkanlıklarımızı, seçtiğimiz markaları, satın alımlarımızı kendi özgür irademizle mi yapıyoruz? Yoksa bizi yönlendiren, seçimlerimizi manipule eden, ihtiyacımız olmayan şeyleri asli ihtiyacımız gibi gösteren koskoca bir sistemin içerisinde miyiz?

Nöro pazarlama (neuro-marketing) adı verilen bu sistem; insan beyninin nasıl çalıştığı üzerine çalışmalar yaparak, beynin markalama ve reklamdan nasıl etkilendiğini bilimsel olarak açıklamak  ve bu doğrultuda insanların tüketim tercihlerini etkilemek üzerine kurulu.

Araştırmacılar, fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) ve elektroensefalografi (EEG) gibi teknolojileri kullanarak tüketicilerin alışveriş yaparken beyinlerinin hangi bölgelerinin harekete geçtiğini inceliyorlar. Hangi ürünleri nasıl bir motivasyonla satın aldıklarını araştırıp pazarlama tekniklerini buna göre planlıyorlar.

Hedef kitlesinin aklında olumlu, zihinde kalıcı bir etki bırakmayı hedefleyen nöro pazarlama teknikleri çocukluk anılarına, ev kokusuna, aile temasına vurgu yaptığı gibi temizlik, bakım, güzellik ve estetik vb. olguları kullanarak satın alma tekniklerini planlar.

Örneğin potansiyel müşteriler pazarlama ve reklam yoluyla bir içeceğin insana mutluluk vereceğine inandırılır. Böylelikle insan beyninde mutlulukla o içecek markası bağdaşır.

Bir market içinde gezinirken siz hiç fark etmeseniz de muhteşem bir dizayn ile alışveriş tercihleriniz yönlendirilebilir. Planogram adı verilen bu teknik, marketteki ürünleri stratejik bir şekilde dizerek kârı maksimize etme yöntemidir. Alışveriş esnasında dünyadan tamamen soyutlanmak ve sadece ürünlere odaklanılmasını sağlamak amacıyla marketlerde pencere ve saat bulunmaz. Sözsüz ve rahatlatıcı müziklerle müşteri rahatlatılır. -Varsa- fırınların çalışmasıyla ortama nefis kokular yayılır ve açlık hissi uyanan müşterinin daha çok alışveriş yapılması sağlanır. Çapraz satış yöntemi ile (Örneğin makarna yanına makarna sosu, bebek bezi yanına ıslak mendil yerleştirilerek) tamamlayıcı ürünlerin hatırlatılması, keyif verici ürünlerin tam göz hizasındaki raflara koyulması, şekerleme sakız gibi ürünlerin hem kasa yanında hem de çocuk boyu hizasında olması, esas ihtiyaçların marketin tam orta yerine koyularak müşterinin tüm marketi dolaşmasının sağlanması gibi düzenlemeler tüm bu stratejik planlama yönteminin bir parçasıdır.

İnsanın ve yaşamın maddeye ihtiyacı olduğu aşikar. Ancak yalnızca madde ile ünsiyet kurularak geçen bir ömür varoluşsal bakımdan eksiktir ve kapitalist sistem hep daha iyi, daha yeni, daha modern  seçenekler sunarak  sistematik olarak insana kendisini eksik hissettirir. Eksikliği yine dışardan alacağı madde ile doldurabileceğini zanneden, mutlu olmak için hafta sonunu, yaz tatilini, marka indirimlerini bekleyen insan ise bu kısır döngünün içinde debelenir durur.

Bu kısır döngüyü durdurmak için tüketim alışkanlıklarını sık sık gözden geçiren, elinde var olanları bilen ve sadece gerçek ihtiyaçlarını satın almaya çalışan, düşünce sistemini hedef alan müdahalelerin farkında olarak özgür iradesiyle kaliteli, fonksiyonel, şık ve uzun ömürlü ürünleri tercih eden, tekrar kullanılabilecek ürünleri dönüştüren, kullanılmayan ürünleri başkaları ile paylaşan insan artık bir tüketim aktörü olmaktan çıkıp bilinçli ve vicdanlı bir tüketici olacaktır. Böylelikle kendisi için de sonraki nesiller için de üzerine düşen görevi gerçekleştirmiş olmanın mutluluğuyla tanışacaktır.

 

 

 

Henüz Yorum Yok

Cevap Yaz

Tüm alanları doldurunuz