Şeyma Nur Gürses –
Minarelerden yankılanıyor: “Essalatu hayrun minen nevm.” Namaz uykudan hayırlıdır.
Yerli halkın tamamının Müslüman olduğu Somali’de hayat, bu düstur gereği sabah namazıyla başlıyor. Sabah namazı kılındıktan sonra sokaklar yavaş yavaş hareketleniyor. Kahvaltı hazırlamak için evlerin önünde ateşler yakılıyor. Somalili kadın, eşine ve çocuklarına kahvaltı hazırlama telaşına giriyor. Yakılan ateşte kahvaltının olmazsa olmazı anjero pişiriliyor. Anjero, mayalı hamurdan yapılan krep benzeri bir yiyecek ve istisnasız her ailenin kahvaltı sofrasında yerini alıyor.
Kahvaltı bitince beyler işe, çocuklar medreseye gönderiliyor. Medrese eğitimi Somalililer için oldukça önemli. Bütün çocuklar ilkokula başlamadan önce mutlaka Kuran eğitimi veren bir medreseye gitmek zorunda. Sanılmasın ki beyler ve medrese çağındaki çocuklar evden gidince Somalili kadın evde tek başına kaldı. Büyük ihtimalle henüz medrese çağına gelmemiş küçük bir çocuk daha var evde. Doğum kontrol yöntemi kullanımının ayıp görüldüğü Somali’de bir kadının ortalama 7-8 çocuğu oluyor, hâliyle evde küçük bir (veya birkaç) çocuk bulunma ihtimali de yüksek.
Günün geri kalanı da tıpkı başlangıçta olduğu gibi ev işleri ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamakla geçiyor. Peki ev işleri bitince ne oluyor? Cevap çok net: “Ev işleri bitmiyor ki”
Neden mi? Çünkü bulaşık makinesi yok, tüm bulaşıklar elde yıkanıyor. Gazın oldukça pahalı olmasından sebep tüplü ocakların çok tercih edilmediği Somali’de müstakil evlerin bahçelerinde ateş yakıp yemek pişirme işi de kadına kalıyor.
Maddi durumu orta ve orta-üst olanların çamaşır makineleri var fakat bu makineler de tam otomatik değil, yani her şekilde çamaşır yıkamak hayli zaman alıyor. Merkezi bir su sistemi olmadığı için tüm bu işler için kuyusu olan insanlardan su satın alıyorlar ve bu da oldukça pahalıya geliyor. Velhasıl, burada günlük yaşam tahmin ettiğimizden biraz daha farklı.
Somali’de genel anlamda durağan ve standart bir hayat var. Mevsim sabit; sıcaklık yıl içinde çok fazla değişmiyor, genellikle sıcak bir hava var. Gecenin ve gündüzün uzunluğu birbirine eşit denecek kadar yakın. Namaz vakitleri de yıl içinde çok fazla değişikliğe uğramıyor.
Tüm bu değişkenlikten uzak, durağan şartların insanlara da sirayet ettiği görülüyor. Burada insanların bir telaşı yok. Türkiye’deki, özellikle büyükşehirlerdeki gibi bir koşturma göremiyorsunuz. Somalili kadın da yaşadığı coğrafyaya uyum sağlayarak bu durağanlık ve standardın içinde kendine bir yer ediniyor.
Ev hanımlarının dışında, eğitim alan veya iş hayatında yer alan kadınlar da mevcut elbette. Somali’de çekirdek aile yapısından ziyade geniş aile yapısı daha kuvvetli. Ülkede hâlâ kabileler var ve aynı kabiledeki insanlar birbirlerine çok düşkün. Kabilede bir kişi okumak istediğinde eğer maddi durumu buna elvermiyorsa, kabile kendi arasında para toplayıp o kişiyi okutuyor. Bu sebeple evli kadın veya erkeklerin üniversite okuduklarına şahit olabiliyorsunuz.
Somalili kadın eğer üniversite okuyor veya bir işte çalışıyorsa çocuklarına bakıcı veya anneanne bakıyor. Somali’de kadınlar, erkek çocuklarından olan torunlarına çok düşkün değiller. Bu yüzden çocuğa babaannenin bakması pek görülen bir durum değil. Çalışan Somalili kadın aldığı maaşın önemli bir kısmını kendi anne-babasına yolluyor. Bu da geniş aile yapısına verdikleri önemin bir göstergesi olarak görülebilir.
Somali’de kadın olmak güzellikleriyle birlikte bazı zorluklar da taşıyor. Birçok toplumda olduğu gibi burada da kadınlar toplumun bel kemiğini oluşturmasına karşın bazen hor görülebiliyor.
Ülkenin sosyal ve ekonomik şartları kadınların günlük hayatında işte bu şekilde gözlemleniyor. Dileriz refah seviyeleri en kısa zamanda yükselir.
Çok begendim akici ve bilgilendirici
İlgi ve takibiniz için teşekkür ederiz 💐