14 Ekim 2024 / 10 Rebiül Ahir 1446

Su ve Sağlık

İnsan vücudunun %75’i sudan oluşur. Suyun vücudumuzda birçok farklı işlevleri vardır; bütün hücrelerimizde ve bütün vücut sıvılarımızda su bulunur. Örneğin; tükürük ve mide özsuyu, lenf sistemi ve kanımız sudan oluşmaktadır. Besin maddelerinin, metabolik atıkların ve solunum gazlarının taşınması da suya bağlıdır. Aslında, vücudun onarımı için gerekli olan termoregülasyon (terleme) dâhil olmak üzere, vücuttaki bütün kimyasal reaksiyonlar suya ihtiyaç duyar. Yani susuz yaşayamayız!

Su içtikten sonra, derideki kan akışı ve kandaki alyuvarların akış hızında artış olduğu gözlemlenir. Alyuvarların akış hızının artışıyla birlikte derinin oksijenasyonunda yani deriye giden oksijen miktarında gelişme görülür ve bu da düzenli olarak metabolik aktivitenin artmasını sağlar.

Dahası, eğer yeterli miktarda su içersek, beynimiz de tamamen verimli çalışır. Sadece %2’lik bir sıvı kaybı, hem fiziksel hem de zihinsel performansın ciddi şekilde kısıtlanmasına sebep olabilir. Bununla birlikte, kişilerin suya duyduğu ihtiyaç farklıdır ve bu ihtiyaç harcanan enerjiye ve çevre sıcaklığına bağlıdır. Fakat yaklaşık olarak söyleyecek olursak, vücut ağırlığınızın her 25kg’ı için bir litre su içmeniz gereklidir. Burada sadece bir böbreği olan kişileri ve kalp hastalarını istisna olarak belirtelim. Bunların dışında, yeterli miktarda su içip içmediğinizi her zaman idrarınızın rengine bakarak kontrol edebilirsiniz. İdrarınızın parlak ve berrak olması önemlidir; eğer koyu sarıysa, bu yeterli miktarda su içmediğiniz anlamına gelir.

Vücuttaki su eksikliği, kişinin sağlığında ciddi hasarlara yol açar. Su eksikliğiyle beraber üriner metabolitler vücuttan atılamaz ve bu da böbrek yetmezliğine sebep olabilir. Kabızlık ve dikkat eksikliği, baş ağrısı, fiziksel performansın düşmesi ve özellikle yaşlılar için zihin karışıklığı gibi diğer ciddi problemlere de yol açabilir. En kötü ihtimalle ise dolaşım yetmezliğine sebep olur. Fiziksel güç harcandığında, egzersiz sırasında veya yüksek sıcaklıkta suya duyulan ihtiyaç artar ve yeteri miktarda su alınmadığında ateş, kusma ve ishal görülebilir. Hamilelikte ve emzirme döneminde de, su tüketimi arttırılmalıdır.

Elif Cermen Erdoğmuş

* wholeliving.global sitesinden alınmıştır.