Nisan 1993
Müslümanları, kardeş olduklarını hatırlamaya davet ediyorum! Müslümanlar birbirlerinin kardeşleridir. Birbirleriyle yardımlaşmadan başarı sağlanamaz, sağlanamıyor. Yüzde nisbeti küçük oluyor; % 3’te, % 5’te kalıyor,
DERLEMELER
Yüce Allah şüphesiz yarattıklarını en iyi bilendir. Onlardan neler bekleyeceğini de ancak o takdir eder. Yarattıkları arasındaki münasebet de onun eseridir. Varlıkları bir ölçüye göre yaratan Allah, yine bir ölçülü mesafe ile ilişkilendirmiştir.
Hayatımız karar verme süreçleriyle doludur ve kararlarımız kendi bakış açımız ve değerlerimizle ilişkilidir. Eş, meslek, iş, kıyafet seçimleri… Tüm bunlar analitik düşünerek yapılacak seçimlerle belirlenir.
Murâkabe, Allah’ın her yerde hazır ve nâzır olduğunu ve bizi gördüğünü, Allah’ın huzurunda olduğumuzu hissetmek… “Allah beni görüyor, O benim yanımda, her yerde hazır ve nâzır…” diye, Allah’ın rızasına uygun hareket etmeğe dikkat etmek, günah ve isyan olacak işi yapmamağa gayret etmek.
”Allah, merhametli olanlara rahmetle muamele eder. Öyleyse sizler yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki, semada bulunanlar da size rahmet etsinler. Rahim(akrabalık bağı)Rahman’dan bir bağdır. Kim bunu korursa Allah onunla (rahmet bağı)kurar, kim de koparırsa Allah da ondan (rahmet bağını) koparır.”
“Tîn’e ve zeytûne, Sina dağına ve şu güven veren şehre (Mekke’ye) yemin olsun ki, biz insanı hakikaten en güzel biçimde yarattık.” (Tin suresi1-4)
BAB-I RABB
Şâye-i cihatta tehlille savaş
Hayat-ı engiz ki verdiğin sözdür.
Bi-pervâ olmadan sen, tazarru et
Hayat-ı engiz ki verdiğin sözdür.
Sorunlarla dolu zaman ve mekânlarda, yüzyıllardır hem bireysel hem de toplumsal olarak çözüm bulamadığımız veya maksatlı olarak buldurulmadığımız problemlerle birlikte yaşıyoruz. İnsanın kendini tanıma çabası modernizmle birlikte sanırım daha kötüye gidiyor.
Araştırma isteği, olay ve olguları anlama, açıklama, buluşlar arasındaki ilişkiyi yorumlama vb. durumlar sadece insana mahsustur. Ayırt edici vasfı olan insanın varoluşu ile evrene yöneliş süreci başlamıştır. Bu süreçteki çaba tarihin her döneminde aynı nitelik, düzey ve sistemde olmamıştır.
Zulüm hakkı yanmamak, haksızlık yapmak, yapılan işi yerli yerinde yapmamak manasına gelir. En büyük zulüm de Allah Teala’ya şirk koşmaktır. En büyük zalimlikte Allah’a şirk koşmak ve bu nedenle nefsine zulüm etmektir. Bütün Peygamberler Allah’a şirk koşanların zulümlerini engellemek için mücadele vermişlerdir.
