İsra Tunç (12 Yaş) –
İnsanlar duygularını paylaşacak birine ya da birilerine ihtiyaç duyarlar; bu kimselere dost diyoruz. Her insanın en az bir tane dosta ihtiyacı vardır.
Dostlarımıza sır verebiliriz ya da mutlu, heyecanlı, üzüntülü bir anımızı anlatabiliriz. Dostlarımızdan bizim iyi, kötü her anımızda yanımızda olmalarını bekleriz.
İyi ve sıkı bir dostlukta fedakarlık, saygı, dürüstlük ve en önemlisi birbirinizi anlamak çok önemlidir. Eğer dost dediğiniz kişi size saygısızlık yapıyorsa, yalan söylüyorsa, anlayışlı olmuyorsa ya da sizin için minik fedakarlıklar yapmıyorsa o kişi gerçek dostunuz olmayabilir.
Dostlar birbirlerine kötü ya da rahatsız edici davranışlarda bulunmamalıdır. Mesela benim bir dostum vardı. O her zaman yanımda olsun isterdim. Onun için çokça fedakarlık yapardım. O da benim için fedakarlık yapardı. Ancak bir süre sonra şunu fark ettim ki dostum dediğim kişi beni azarlıyor, bana karşı argo sözler kullanıyordu. Ben de bu durumdan rahatsız olduğum için onunla dost olmayı değil de arkadaş kalmayı tercih ettim. Bu, onunla küsmekten daha iyiydi. Gerçekten de ben ona karşı samimiyetimi azalttıkça o da saygısızlık yapmayı bıraktı.
Bence çoğu insanın dostlukla ilgili yanlış düşünceleri var. Dostluk ilişkisi normal bir arkadaş ilişkisinden ziyade bir kardeş ilişkisine benzemeli. Kardeş olmak için illa aynı anne babaya sahip olmanız gerekmez. Dostunuz da sizin kardeşinizdir. Hem de can kardeşiniz.
Dostlar birbirlerinin arkasından iş çevirmezler, kardeşler de öyle. Ama nasıl bazen kardeşinizi üzebiliyorsanız, dostunuzu da üzebilirsiniz. Burada önemli olan dostunuzun gönlünü alabilmenizdir. Ya da nasıl kardeşinizin bir hatasını gördüğünüzde kolayca söyleyebiliyorsanız, dostunuzun da bir hatasını söylemekten çekinmemelisiniz. Ayrıca dostunuz da size bir hatanızı söylediğinde ona kızıp bağırmak yerine bir dakika durmak ve nerede hata yaptığınızı düşünmek daha doğrudur.
İnsanların dostlukla ilgili bir yanlışı daha var bence. Dostlar her açıdan benzemek zorunda değillerdir. Misal benim bir kardeşim yok ama bana kardeş duygusunu tattıran bir dostum var. Açıkçası biz onunla fiziksel olarak hiç benzemiyoruz. O bana göre daha minyon tipli biri. Ben ise ona göre daha uzun ve yapılı biriyim ama bu bizim sıkı dost olmamıza engel değil. Bazen onunla fikir ayrılıklarına da düşebiliyoruz. Mesela ben mavinin daha güzel bir renk olduğunu düşünüyorum. O ise sarının daha güzel bir renk olduğunu düşünüyor. Ya da o köpeğin daha sevimli bir hayvan olduğunu düşünüyor, ben ise kedinin daha sevimli bir hayvan olduğunu düşünüyorum. Bu çok normal. Burada önemli olan kendi fikrimizi savunurken karşı tarafın fikrine saygı duyup onu kırmamak. Herkesin özgür düşünce hakkı vardır ve kimse buna engel olmamalı.
Dostlar ile ilişkilerde önemli olan bir diğer konu da uzun süreli dostluktur. Eğer küçüklüğümüzde birini dost olarak belirlediysek dostluğumuzu devam ettirebilmek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Çünkü dostluk uzadıkça güçlenir.
Benim beş yıllık bir dostum var. Onunla birinci sınıftan beri dostuz. O üzüldüğü bir durum olduğunda bana gelir anlatır. Ben de ona anlatırım. Biz her zaman birbirimizin yanında oluruz. Birbirimizi kırmayız, üzmeyiz. Uzun ve güçlü bir dostluğumuz olduğundan dostluğumuzu devam ettirebilmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.
Kısacası yakın dostluklar kurmak için birbirimize benzemek zorunda değiliz. Eğer biz dostumuzu üzmezsek, onu anlarsak, onun düşüncelerine de saygı duyarsak güçlü dostluklar kurabiliriz.
Çok güzel Bir yazı olmuş dili çok akıcı karşısında ki kişiye yol gösterici bir yazı çok çok beğendim güzel dostlukların olsun minik kuzu sen bu işi çözmüş sun
İlgi ve takibiniz için teşekkür ederiz 💐