9 Aralık 2024 / 7 Cemaziye Ahir 1446

Editörden

Hz. Allah Kur’an-ı Kerim’de vakte yemin ediyor; “vel’asr: zamana yemin olsun”[1], “velleyl: geceye yemin olsun”[2], “vedduha: kuşluğa yemin olsun”[3] , “velfecr: fecre yemin olsun”[4], “vessubh: sabaha yemin olsun”[5]. Bu yeminler zamanın değerli oluşundan, hikmetinden, zaman içinde gerçekleşen olaylardan ve dahi sırrına eremediğimiz birçok esrardan… Efendimiz(sav)’in  “Kıyamet yaklaşınca zaman birbirine yaklaşacak, bir sene bir ay gibi, bir ay bir hafta gibi, bir hafta kuru hurma yaprağının ateşte yanması gibi kısa olacaktır.”[6] sözlerini düşününce içinde bulunduğumuz anların, bizlere verilmiş birer nimet olduğu şuuru ile o nimeti vereni görüp her daim yönümüzü O’na(cc) yöneltme, her işimizde O’nu(cc) murat etme ihtiyacı kendini daha bir hissettiriyor.

İşte yine bir manevi mevsim içindeyiz, şükürler olsun. Her zaman yapageldiğimiz birçok şeyi daha bir heyecanla, aşkla yaptığımız kıymetli vakitler.

Şaban ve Ramazan…

Mübarek günler, aylar her yıl tekrar gelmekte; ancak her gelişi farklı zamanlarda olmakla, yılın her anına değer katmakta. O halde daha çok nasiplenebilmek adına bütün gayretimizle anın farkındalığında yaşamaya çalışmak akıl kârı desek doğru söylemiş oluruz herhalde.

Peyami Safa’nın “İşlerimizin en mühimini şimdiye en yakın plana alalım. En mühim işimiz olan nefes almayı tehir etmediğimiz ve şimdi yaptığımız gibi. Her şimdinin içinde bir fırsat gizlidir. Boşuna geçen şimdiler kaçırılmış fırsatlardır. Her gece kendi kendimize soralım: Kim bilir bugün kaç şimdi kaybettim?

Her anımızın imkânları ve verimleri üstünde hassas olmak! İşte bütün mesele!…” sözleri de bizleri haklı çıkarır mahiyette.

Bir meltem esintisi güzelliği ile Efendimizin ayı ile müşerref olup Ramazan iklimine doğru ilerlemekteyiz. Görmek nasip olur mu, görürüz de son Ramazanımız mı olur bilemeyiz ama heyecanla beklediğimiz aşikâr. Yaptığımız her güzellikte sanki onu bir daha yapma fırsatımız olmayacakmış gibi düşünür, ihlas ve samimiyetle gayret gösterirsek nasibimiz kat kat olacaktır inşaallah. Ya sizce?

Bu Ramazan ayında sizleri geçmişe taa 1980 lere götürüp, yeni sayısını heyecanla beklediğimiz, sayfalarını çevirirken okunmadık bir yer bırakmadığımız Kadın ve Aile dergilerimizden esintilerle o aya dair paylaşımlarda bulunacağız. Kim bilir kimleri nerelere götüreceğiz…

“(Orada) nereye baksan, (tarife sığmaz) bir nimet, büyük bir mülk ve (saltanat) görürsün.” [7]Ayeti kerimesindeki mükâfatı kazanmaya vesile bir Ramazan ayı geçirmenizi temenni ve niyaz ediyoruz.

Hoşça bakın zatınıza!

[1] Asr Suresi

[2] Leyl Suresi

[3] Duhâ Suresi

[4] Fecr Suresi

[5] Tekvir Suresi

[6] Râmûz’ül Ehâdîs ,7101

[7] Dehr (İnsan) S. Ayet 20