4 Kasım 2024 / 2 Cemaziyel Evvel 1446

Başmakale

Enes radıyallahu anh’ın rivayet ettiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyurmuşlar ki:

“Anne ve babasının işlerini yapmak, ihtiyaçlarını karşılamak için koşturan, sa’y u gayret eden kişi; yani onları insanlara muhtaç duruma düşmekten kurtarmak maksadıyla onların iyiliği, hizmeti için anne ve babasının nâmına koşturan kimse, Allah yolunda çalışıyor, demektir.”

“Fî sebîlillâh, Allah yolunda, Allah rızası için” sözü bir Müslüman için çok önemli, yüksek bir söz. “Sebil, sebil!” diyoruz, “Su sebil.” diyoruz. “Ben bu suyu parayla değil Allah rızası için sevabını Allah’tan bekleyerek dağıtıyorum!” demek. “Fî sebîlillâh savaş” diyoruz; Allah rızası için milleti, devleti, dini, imanı korumak için haksızlığı engellemek, durdurmak için kişi savaşıyor. Çok önemli bir şey.

Demek ki bu da önemliymiş: “Anne ve babasının ihtiyacını karşılamak ve insanlara muhtaç duruma düşmesini engellemek için koşturan kişi”. Hadis-i şerifte “vâlideyhi” denmesinden de anlaşılıyor ki bu koşturan kimse, onların evladı. “Onların ihtiyaçlarını karşılamak için koşturan evlat.”

Niçin koşturuyor demektir? Fî sebîlillâh. “Cihat eder gibi, hacca gider gibi Allah rızasını kazanmak için yapılan mühim işlerden birisini yapıyor gibi fî sebîlillâhtır; o sevabı alır, o zümreye dâhil olur, o şerefi kazanır, o rütbeye erişir.”[1]

İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Rüyamda dişlerimi misvaklıyordum. Yanıma biri diğerinden daha yaşlı iki kişi geldi. Ben misvakı küçüğüne vermek istedim. ”

Bana: “Büyüğe ver denildi. Ben de büyüğe verdim.” (Müslim, Rü’yâ 19, Zühd 70 (senedli), Buhârî, Vudû’ 74 (senedsiz))

Efendimiz (sav), büyüğüne hürmet etmeyenin bizden olmadığını söylemiştir.

Mümin mümini sevmeli, kusurlarına rağmen sevmelidir. En kusurlu insanın bile sevilecek bir tarafını görmek ve öylece onu sevmek gereklidir. Efendimiz (sav) bir köpek ölüsü görmüş, insanların bakmaktan dahi kaçındığı bir haldeymiş. Efendimiz (sav) o halde bile köpeğin ne de güzel inci dişleri olduğundan bahsetmiş. [2]

Efendimiz (sav), bir ikramda bulunurken büyüklerimizden başlamamız gerektiğini buyurmuştur. Çünkü bereket büyüklerin yanındadır, ölüme yaklaşmış kimseler olduklarından daha çok vicdanı ile hareket ederler. Büyüklerimizden sonra ise büyüğün sağından ikrama devam edilir.[3]

Ahmet ibn-i Hanbel ve Beyhaki Abdullah ibn-i Amr ibn-i As radıyallahu anhüma dan rivayet etmişler. Diyor ki peygamber Efendimiz: “Beyaz kılları koparmayın.”

Kaşımda beyaz bir kıl çıktı hocam aman ihtiyar sanacak görenler. Çek kopar, saçımda birkaç tane beyazlık peydah oldu, çek kopar. Sakalımda biraz beyazlık peydah oldu, çek kopar, yok. Peygamber Efendimiz diyor ki; saçlarınızın, vücudunuzun beyaz tüylerini koparmayın yani yok etmek için koparıp almayın, neden?  Arkasından izah ediyor. Tabi o izahtan ziyade koparmadığı zaman nelere sahip olacağını, sevabını beyan ediyor. “Çünkü bu beyaz kıllar müminin nurudur.”

Nur saçına, sakalına, bıyığına vücuduna inmiş Allah’ın nuru. Beyazlık müminin nurudur. Hiçbir Müslüman yoktur ki saçları sakalları, tüyleri kılları ağırsın da İslam’da; Allah ona her birisine mukabeleten, mukabil olarak bir iyilik sevabı bir hasene vermesin. Her kıla bir hasene, her kıl için bir derece daha yüksek terfi, derecesini yükseltir.

Bir iyilik verir, bir İkincisi bir derece yükseltir üçüncüsü o kıla mukabil bir günahını siler. Bir sevap veriyor bir derece yükseltiyor Bir de günah siliyor Üçlü bir kar var, bir kıl da.

Onun için insanın beyaz kıllarına sevinmesi lazım. Niye kopartır insanlar beyaz kılları; ihtiyarlıktan korktukları için bize genç demeyecekler, ihtiyar diyecekler, yandık eyvah filan diye korktukları için kopartırlar.

Lüzum yoktur o beyazlık Müslümanın nurudur koparmaya gerek yoktur.[4]

*Prof. Dr. M. Es’ad Coşan (Rha)’in sohbet ve başmakalelerinden derlemedir.

 

 

[1] Cuma sohbetleri- 14.07.2000 – Anne Babasının İhtiyacını Görmek, Allah İçin Sevmek, Zahidin Özellikleri. https://akra.media/Medya/ProgramDetay/38/cuma-sohbetleri

[2]  23.04.1993 / Gerçek Namaz, Büyüklere Hürmet, Küçüklere Şefkat, Vasiyeti Hazır Olmak. https://akra.media/Medya/MedyaDetay/2021

[3]  01.02.1990 / Yüceliği Allah’tan İstemek, İmamın Sorumluluğu, Büyüklere Hürmet, Öğle Namazı. https://akra.media/Medya/MedyaDetay/1920

[4] 29.03.1987 – Meftaya Hürmet,Beyaz Tüyler,Kıyamet Alametleri,Sıla-ı Rahim,Oturma Adabı – https://akra.media/Medya/MedyaDetay/1857