13 Ekim 2024 / 9 Rebiül Ahir 1446

Bebeklikten Başlayan Temiz Beslenme

 Kübra Kızıltaş (Diyetisyen)-

Beslenme yaşamın her döneminde önemli olmakla birlikte özellikle büyümenin en hızlı olduğu bebeklik döneminde ayrı bir önem taşımaktadır. Bu en önemli safhada bebek; bir yetişkinin şefkati, sabrı, emeği, yönlendirmesi ve eğitimi ile sağlıklı gelişimini sürdürür.

Büyüme döneminde damak tadının gelişmesi, farklı safhalardan geçerek oluşan bir süreçtir. Bebek dünyaya geldikten sonra ilk altı ay, anne sütü ile başlayan tat farkındalığı, annenin yediklerinin, sütün tadına etkisi ile oluşmaya başlar. Daha sonra ek gıda dönemi ile yeni ve farklı tatlarla tanışır. Bu geçiş dönemi bebeğin anne sütüyle beslenmeden aile yemeklerine geçişte köprü vazifesi de görür.

Bebeği yeni tatlarla tanıştırırken ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları oluştururken şu hususlara dikkat etmeliyiz.

  • İlk defa  tadım yaptırılırken bebeğin ne çok ne de fazla  tok  olmaması gerekir.
  • Uykusunu almış, keyfi yerinde iken yapılmalıdır.
  • Tadım yapılan besin, yalın olmalıdır ki esaslı bir tanışma olabilsin.
  • Bebeğin sevmediği fark edilen besin, belli aralıklarla sunularak farklı zamanlarda  denemeye devam edilmelidir.
  • Bebek yememekte ısrar etse dahi  yemese dahi bebeğin duyacağı şekilde o besini kodlayarak “Bunu yemez ya da sevmez.” diye söylenmemelidir.

Yaş alması ile birlikte artık sofradaki birçok besini yemeye hazır olan bebek, model alma ve taklit yolu ile öğrendiği bir dönemde olduğu için ebeveynler sağlıklı ve dengeli  beslenmeye özen göstererek çocuklarına örnek olmalıdır.

Sofrada önce karbonhidrat vererek  midesini doldurmamak, protein ve yağ kaynakları ile başlamak, küçük bir midesi olan bebek için oldukça önemli bir basamaktır.

Bu süreç içerisinde paketli hazır gıdalar, abur cubur diye nitelendirilen, sağlığa zararı olan gıdalarla bebeği tanıştırmamak gerekir. “Nasıl olsa yiyecek, okula gidince görecek, başkası yerken o bakacak mı?” cümlelerine sığınarak ebeveynler sorumluluk almaktan kaçınmamalıdır.

Bebeklikteki beslenme alışkanlığı, çocukluk ve ergenlik dönemindeki beslenme alışkanlıklarını da etkiler. Çocukların büyüme ve gelişmelerinde kritik öneme sahip olan sağlıklı beslenme alışkanlıklarının oluşması için ebeveynler  sabır ve gayretle emek vermelidir. Bu konuda gösterilen çabalar onların hayat boyu sağlıklı bir yaşam tarzı sürmelerini sağlar. Aynı zamanda fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlıklarını da destekler.

Çocuklar besinlerle tanıştırılırken sadece sofrada tatma duyularına hitap etmekle kalınmamalı, farklı alanlarda diğer duyularıyla da temas ettirilmesi sağlanmalıdır. Örneğin  sohbet esnasında sağlıklı besinlerden söz ederek, besin sağlık ilişkisini eşleştirerek, “Gözlerim oldukça keskin, çok küçük yazıları dahi okuyabiliyorum, havuç yememin de buna katkısı oluyor.” gibi cümlelerle farkındalıklar artırılarak diğer duyulara da hitap edecek pekiştirmeler yapılabilir.

Çocuklarımızın sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmasını istiyorsak öncelikle biz ebeveyneler beslenme alışkanlıklarımızı sorgulamalıyız.

Sağlıklı beslenmeyi sadece bedene bir yatırım olarak görmemeliyiz. Beslenmenin beden ve ruh sağlığı üzerindeki etkisi bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla doğru beslenme hem bedensel hem ruhsal sağlıklı olma durumunun anahtarıdır. Sağlıklı ve helal beslenmenin  bu bütüncül yapısından dolayı fıtratımız ve nesillerimizin ahlakı üzerinde yüksek bir tesir gücü vardır. Peygamber Efendimiz’in (sas): “Allah’ım! Yaratılışımı güzelleştirdiğin gibi ahlâkımı da güzelleştir.” (İbn Hanbel, Müsned, I/403) duası bilinmektedir. Dolayısıyla yaratılışımıza uygun bir şekilde bedenimizi korumamız ahlaki bir görev olduğu gibi her türlü bedensel ve ruhsal dengeyi yakalamış olan nesillerin doğru ahlakla ahlaklanması çok daha kolay gerçekleşecektir.

Sağlıklı beslenme ancak güçlü bir irade terbiyesi ile sürdürülebilir. Sağlam irade ise güzel ahlakın dayanaklarındandır.

Sağlıklı günler dilerim.

Henüz Yorum Yok

Cevap Yaz

Tüm alanları doldurunuz