Edibe Boz –
Hadi gelin bu ay Doğu’nun Paris’i olarak anılan, tarihi ve sanatıyla göz kamaştıran, yemekleriyle lezzet şöleni sunan Gazi şehrimizi birlikte dolaşalım.
TARİHİ
Antik ulaşım ve ticaret yollarının Antep’te kesişmesi ve saldırıya imkân tanıması sebebiyle tarih boyunca bu bölgede farklı medeniyetler gelişme imkanı bulmuştur.
Gaziantep Paleotik, Neolitik, Kalkeolitik ve Tunç çağlarında; Hitit, Med, Asur, Pers, İskender, Selefkoslar, Roma, Bizans, Abbasiler ve Selçukluların himayesinde kalmış ve bu medeniyetlere ait birçok esere ev sahipliği yapmıştır. Özellikle Hitit döneminde önemli bir dinî merkez olmuş ve bu özelliğini Helen ve Roma dönemlerinde de korumuştur.
Birinci Dünya Savaşı sonunda Antep, önce İngilizler daha sonra Fransızlar tarafından işgal edilmiştir. Antep’in düşmana karşı savunuluşu ve işgalden kurtuluşu, Kurtuluş Savaşı tarihimizde kahramanlık ve fedakârlığın bir sembolü hâline gelmiştir.
ULAŞIM
Gaziantep’e sık sık uçak seferi bulmak mümkün. Hava şartlarına göre 1 saat 10 dakika gibi bir sürede İstanbul’dan Gaziantep’e ulaşabilirsiniz. Havaalanının yarım saatlik bir mesafe uzağında bulunan şehir merkezine ulaşmak için de Havaş, taksi veya kiralık araç gibi seçenekler mevcut.
Özel aracınızla gitmeyi tercih ederseniz İstanbul’dan Antep’e yaklaşık 11-12 saatlik bir yolculuk sizi bekliyor demektir.
Gaziantep’te şehir içi ulaşımın rahat olduğunu söyleyebiliriz. Toplu taşıma araçlarını kullanabileceğiniz gibi özel/kiralık aracınızla da rahat bir şekilde gezebilir hatta civar şehirlere geçebilirsiniz.
NE ZAMAN GİTMELİ?
Bize göre Gaziantep her mevsimde gezilebilir.
Şehirde karasal iklim hâkim, yani yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı.
Ferah bir havada dolaşmak isteyenler bahar aylarını tercih edebilir.
Eğer bütün günü dışarıda güneş altında geçirmeyecekseniz Gaziantep yaz aylarında da gezilebilir. Nem olmadığı için sıcak hava, denize kıyısı olan şehirlere kıyasla daha az etkiliyor. Özellikle akşam saatlerinde yaptığınız gezilerinize oldukça tatlı bir hava eşlik ediyor.
Tabi ki bir de meşhur Gastronomi Festivali’ne denk gelmek isterseniz ona göre bir planlama yapılabilir.
NE YEMELİ?
Bu bölümü sayfalarca yazsak Gaziantep’in yemek kültürünü anlatmaya yetmez herhalde! Antepli esnafların söylediğine göre burada tam 252 çeşit yemek varmış. Bu sebeple sadece olmazsa olmaz tatlardan bahsedeceğiz.
Yemek turumuza kahvaltıyla başlıyoruz. Bildiğimiz tüm peynirli zeytinli kahvaltıları unutun. Burada kahvaltılar ciğerli, beyranlı, nohut dürümlü… Bir Gaziantepli gibi kahvaltı yapmak istiyorsanız bol bol acıya hazır olmak gerekiyor. Sabah 5’te ciğerle başladığınız kahvaltıyı Beyran çorbası veya nohut dürüm takip ediyor.
Şayet alışılmış kahvaltıdan vazgeçemeyenlerdenseniz o zaman Mozerella peynirini andıran, tatlı ve yemeklerde kullanılan Antep Peynirini denemenizi mutlaka öneririz.
Diğer öğünlerde kebap ve lahmacun var, 32 çeşit kebaptan damak zevkinize uygun olanı seçebilirsiniz. Yalnız dikkat edin, acısız olanı seçseniz bile önünüze gelen her şey normalden daha acı olabilir.
Tatlıya gelince de seçenekler oldukça fazla. Baklavanın türlü çeşidini bulabileceğiniz Gaziantep’te neredeyse her köşe başında bir tatlıcı bulmak mümkün. Taze yapılmış bir baklava veya hamurun içine konan Antep fıstıklarının sacda pişirilmesiyle yapılan katmer mutlaka denenmesi gerekenlerden.
Bu kadar yedikten sonra üzerine Gaziantep’in olmazsa olmazlarından, bir çeşit dağ kekiği olan zahter çayını da içmeden olmaz. Eğer bitki çaylarıyla pek aranız yoksa Menengiç kahvesini de deneyebilirsiniz.
NEREDE KALMALI?
Gaziantep oldukça gelişmiş bir şehir olduğu için konaklama konusunda birçok alternatif mevcut. Genellikle modern otellerin bulunduğu şehirde, bütçenize ve zevkinize göre yer bulmak son derece kolay. Bununla birlikte özellikle festival dönemlerinde rezervasyonu önden yaptırmakta fayda var.
Gaziantep gezme konusunda olduğu kadar yemek yeme konusunda da hatırı sayılır performans gerektirdiği için rahat bir şehir turu için en azından 3 güne ihtiyacınız olacaktır. Etrafta bulunan ve kolaylıkla ulaşabileceğiniz (Kilis 30 dk., Kahramanmaraş 1 saat, Urfa 1,5 saat uzaklıkta) şehirleri de gezinize eklemek isterseniz, elbette bu süre uzayacaktır.
NE ALMALI?
Gaziantep ve hediyelik denince akla ilk olarak bakır geliyor. Zevkinize göre çeşit çeşit bakırlar, mutfağınızı süslemek için sizi bekliyor. Seçimlerinizin çokluğuna göre bakırlarınızı aldığınız yer ile görüşüp evinize kargo yaptırabilir ve taşıma derdinden kurtulabilirsiniz.
Gaziantep’e kadar gelip baharat ve kahve almadan da olmaz. Çeşit çeşit el yapımı baharatlar, salçalar, kuru gıdalar ve taze çekilmiş kahve denenip alınabilir.
Türkiye’de sadece Gaziantep’te üretilen Kutnu kumaşını da atlamamak lazım. Yaklaşık 600 yıldır yöreye özel bir el sanatı Kutnu. Pamuk ve ipek karışımı bu kumaşın 60’a yakın çeşidi var ve bu kumaştan seccadeden başörtüsüne kadar her şey yapılabiliyor. Zevkinize göre bir parça beğenip alabilirsiniz.
Alışverişinizi tamamlarken evinize döndüğünüzde Gaziantep lezzetini biraz daha devam ettirmek ya da hediye etmek için yanınızda baklava götürmek isterseniz sizin için yolculuğa uygun paketleme yapılıyor.
NERELERİ GEZMELİ?
Görülmesi gereken mekanlar:
- Gaziantep Kalesi: Merkezde bulunan Kale’nin Roma döneminde gözlem amaçlı yapıldığı ve bugüne kadar birçok defa restore edildiği söyleniyor. Kaleye giriş ücretsiz. İçerisinde bulunan Antep Savunması ve Kahramanlık Panoraması Müzesi ziyaretçilerine duygulu anlar yaşatıyor.
- Bakırcılar Çarşısı: Her türden bakır ürünü bulabileceğiniz hareketli, neşeli ve sıcak bir ortama sahip çarşı, Gaziantep’in önemli bir simgesi. Unutmadan şunu da ekleyelim: Pazar günleri birçok dükkân kapalı olabiliyor.
- Tarihi Zincirli Bedesten: Bakırcılar çarşısının biraz ilerisinde bulunan Zincirli Bedesten’de her türlü baharat, salça, fıstık ve hediyelik eşyayı bulabilirsiniz.
- Almacı Pazarı: Kurutulmuş gıdalar, fıstık, salça vb. ürünleri bulabileceğiniz çarşıyı da tur güzergahınıza alabilirsiniz.
- Yaşayan Müze Tarihi Gümrük Hanı: Bu Han’da tespihcilik, gümüşçülük, mozaik, bakır işleme, ebru, Antep işi el ürünleri, kutnu dokuma, yemenicilik gibi yok olmaya yüz tutmuş birçok meslek yaşatılmaya çalışılıyor. Küçük bir tur ve alışverişin ardından Han’ın girişinde iki renkli kahve içebilirsiniz.
- Şahinbey Milli Mücadele Müzesi: Antep şehrinin Gazi unvanını nasıl aldığını merak ediyorsanız bu müze tam size göre. Resimler, videolar ve balmumu canlandırmaları ile Milli Mücadele zamanında yaşanılanları, Fransız ve İngiliz kuşatması altındaki zorlukları ve kahramanlık hikâyelerini bu müzede öğrenebilirsiniz. Antep konağı içerisinde başlayan geziniz yeraltı mağaralarında son buluyor. Müzeye giriş ücretsiz.
- Eski Antep Evleri (Tarihi Bey Mahallesi): Tarihi Antep dokusunu deneyimleyebileceğiniz en iyi yerlerden biri olan bu mahallede harika fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz.
- Kastel ve Livaslar: Şehrin sokaklarında kaybolurken şehre temiz su sağlayan kasteller kesinlikle görülmeye değer.
- Zeugma Müzesi: Dünyanın en büyük ikinci mozaik müzesi ünvanını taşıyan müze, şehir merkezinin biraz dışarısında bulunuyor. Müze’nin de ismini aldığı Zeugma, zamanında Roma’nın doğuda bulunan en büyük kentiymiş. Zeugmalılar, evlerini muhteşem detaylarla süslemişler. MS 256 yılına kadar ayakta kalan şehir, bölge hâkimiyeti yitirilince yıkılıp yağmalanmış ve yüzyıllarca toprağın altında kalmış.
1987 yılında yapılmaya başlanan kazılarla bu süslemeler ve mozaikler gün yüzüne çıkmaya ve 2011 yılından itibaren müzede sergilenmeye başlamış. Müzekart ile giriş yapabilirsiniz.
Gelmişken görülebilecek mekanlar:
- Gogo Medusa Arkeolojik Cam Eserler Müzesi: Bu alana özel merakı olanların bu müzeyi de tur güzergahına alması iyi olur.
- Hamam Müzesi: İçeride sabun yapma tecrübesi yaşayabileceğiniz bu müzeyi ücretsiz görebilirsiniz.
- Emine Göğüş Mutfak Müzesi: Gaziantep yemek kültürü, mutfak araç gereçleri ve yöresel kıyafetleri canlandırmalı olarak görmek isterseniz bu müzeyi de listenize dahil edebilirsiniz.
- Gaziantep Arkeoloji Müzesi: Müzekartla ya da ücretli giriş yapılan müzede şehir etrafında yapılan kazılardan elde edilen eserler sergilenmekte. İlgi duyanlar için iyi bir gezi tercihi.
- Hayvanat Bahçesi: Profesyonel bir şekilde dizayn edilmiş, Türkiye’nin 1. Avrupa’nın 4. büyük hayvanat bahçesi özellikle çocuklu ziyaretçilerin güzel vakit geçirebileceği bir ziyaret noktası.
- Şahinler Vadisi Miniatürk: Dünyadan 20 farklı eserin minyatürünün yapıldığı, Şahinbey parkı içerisindeki müzeyi ücretsiz olarak gezmek mümkün.
- Rumkale: Urfa ve Antep arasında sınır oluşturan Fırat Irmağı’nın kıyısında bulunan bir yarımada. (Halfeti-Urfa ziyareti esnasında da gezilebilir)
- Harikalar Diyarı (ParkAntep): Çocuklarla birlikte eğlenceli vakit geçirilebilecek bir tema park.
- Zeugma Antik Kenti
- Dülük Antik Kenti
- Yesemek Açık Hava Müzesi
Uzun lafın kısası: Antep’in olmazsa olmazı mozaikleri, özellikle de Çingene Kızı’nı görmeden; lahmacun veya kebap yemeden; Bakırcılar çarşısını boydan boya gezmeden; Menengiç Kahvesi içmeden; Antep’in eski sokaklarında konaklar arasında kaybolmadan Antep’ten ayrılmayın…
TAVSİYELER
Şehri yaz aylarında ziyaret edecekseniz şapka, güneş kremi, yelpaze gibi sizi güneşten koruyacak ürünlere ihtiyacınız olacaktır.
Müze ve ören yerleri için Müze kartınız (veya uygulamanız) girişlerde kolaylık sağlayacaktır.
Çok güzel bir anlatım
İlgi ve takibiniz için teşekkür ederiz. 💐
Istanbul’dan sonra Gaziantep’i çok seviyorum ❤️
İlgi ve takibiniz için teşekkür ederiz. 💐