Âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamber Efendimizin aziz ve şerif doğum yıl dönümü (ona sonsuz salât ve selamlar). Bu önemli tarihi dikkatle not edip hatırda tutun, kutlanması ve ihyası için gereken her türlü hazırlığı şimdiden itina ile planlamaya başlayınız.
Allah’ın kahraman aslanı Hz. Ali’den (radiyallâhu anh ve kerremallâhu vecheh) rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurmuşlar ki:
“Çocuklarınızı şu üç esas üzere terbiye edip yetiştiriniz:
“Ben Peygamberinize muhabbet beslemek,
Benim Ehl-i Beytime muhabbet beslemek,
Kur’ân-ı Kerîm okumak; çünkü hamele-i Kur’ân yani Kur’an’a sahip olanlar, onu ezbere bilenler, ahkâmına aşina olanlar, başka hiçbir sığınak ve gölgenin olmadığı (ve güneşin halkın başına bir mil kadar yaklaştırılacağı) mahşer gününde, enbiyâ ve asfiyâ ile (yani peygamberler ve sâfî, velî, makbul kullar ile) beraber arş-ı âlânın gölgesinde izzet ve ikramda olacaklar.” [1]
Demek ki bütün ailemiz fertlerine ve özellikle de çocuklarımıza, Peygamber Efendimizin eşsiz değerini ve büyüklüğünü anlatıp, onların gönüllerinde peygamber aşkının şulelerini tutuşturmak, biz anne ve babalar için çok önemli ve ilahî bir görev oluyor.
Mevlid kandili ise bu iş için paha biçilmez bir imkân ve fırsattır. O halde evimizi o gece için bayram günü gibi temizleyip bezemeli; en güzel ve pak elbiselerimizi giyinmeli, en cici takkeleri, işlemeli namaz başörtülerini, alımlı ve sevimli tesbihleri, süslü seccadeleri bu vesile ile kız ve erkek çocuklarımıza hediye etmeli; sokağımızı süpürüp düzenlemeli, fakirlere sadakalar vermeli, komşulara ikramlarda bulunmalı, tebrikleşmeli; o gece yatsı namazına çoluk çocuk sevinçle camilere gitmeli; oralardaki programları vaazları can kulağı ile dinlemeli; Kur’an’lar ilahiler okumalı, tesbihler çekmeli, zikirler, ibadetler etmeli, çokça salât ü selâmlar ile geceyi îmar ve ihya eylemeliyiz.
Bütün bunların üstüne bastıra bastıra, önem vererek, zevk ve şevkle, seve sevine yayalım, ta ki bu gece, çocuklardan büyüklere, aileden çevreye kadar herkeste unutulmaz tatlı hatıralar, derin köklü imajlar olarak kalsın; yaşanan o kutlu ve mutlu anlar, o nurlu ve sevinçli duygular, gönülde, dimağda yerleşsin; Peygamber Efendimize daha bir şevkle bağlanılsın; sünnet-i seniyesi iyice tanınsın, yaşasın, başlara taç, yaşamımıza minhâc olsun.
Sevgili aile reisleri! O günü asla sönük geçirmeyin, akşama eve kucaklarınız dolu dolu gelin, evinizi, sofranızı, çiçekler, meyveler ve tatlılarla, kandil simitleriyle şenlendiriniz. Çünkü bilirsiniz ki bilhassa çocuklar için sevginin yolu boğazlardan ve mideden geçmektedir. Bilin ki onları sevindirmenin sevabı çok yüksektir. Nitekim Sahîh-i Müslim’de rivayet edilen şu hadîs-i şerîf, aile için yapılan masrafların üstün değerini belirtmek bakımından ne kadar önemli ve anlamlı bir belgedir.
“Peygambe[1] Suyûtî, el-Câmi’us-sağîr, I, 180.
[1] Ebû Hüreyre’den (ra.) nakledilen hadis için bk. Müslim, “Zekât”, 39; Nesâî, es-Sünenü’l-kübrâ, V, 376, hadis no: 9183; Ahmed b. Hanbel, II, 473, hadis no: 10123; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, VII, 467.
r Efendimiz buyuruyor ki: Yolunda (cihada) harcadığın bir dinar (yani altın) para; köle azat olması için verdiğin bir dinar, yoksula sadaka olarak verdiğin bir dinar ve nihayet, Allah için sarf ettiğin bir dinar… Bunların sevap bakımından en büyük ve en yükseği ailene sarf ettiğin dinardır.” [2]
Ben de buradan hepinizin ve tüm diğer dostların Mevlid kandilini bütün kalbimle kutlar; dualarımı sunar; kısacası Peygamber Efendimizin has ümmetleri arasına katılmanızı, gün gibi gül yüzünü rüyalarda doya doya görmenizi, has bahçesine daha dünyada girmenizi, ahirette de cennet-i âlâda onunla ailece komşu olmanızı Cenâb-ı Hak’tan niyaz eylerim.
* Prof. Dr. M. Es’ad Coşan (Rha)’ın Kasım 1986 tarihli Kadın ve Aile Dergisi Başmakalesidir.
[1] Suyûtî, el-Câmi’us-sağîr, I, 180.
[2] Ebû Hüreyre’den (ra.) nakledilen hadis için bk. Müslim, “Zekât”, 39; Nesâî, es-Sünenü’l-kübrâ, V, 376, hadis no: 9183; Ahmed b. Hanbel, II, 473, hadis no: 10123; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, VII, 467.