20 Nisan 2024 / 11 Şevval 1445

Sade İftarlar

Zeynep Yaren Çelikbilek – 

Sadeliğin kendisine en çok yakıştığı zaman dilimi nedir, diye sorsak… Verilebilecek cevapların içinde “Ramazan ayı” açık ara önde olacaktır.

Müslümanlar bu ayda zihinsel ve bedensel sadeleşme alıştırmaları yapmaktadır. Gün içinde yemekten, içmekten uzak durarak, sahur vakti uykusunu bölerek, zaruri olmayan işlerinin yerine daha faydalı işleri tercih ederek… Kısacası Ramazan ayının manevi ikramlarından istifade edebilmek için inanan insandan daha sade bir hayat tarzına geçmesi beklenir.  

Peki ya iftar davetlerimiz bu sadelikten nasibini alabiliyor mu?

İşte bu sorunun cevabı çok net değil zannediyorum. Herkesin kendince bir cevabı vardır; Olumsuz cevapların devamında da “ama” ile başlayan, iyi niyet içeren açıklamaları.

Ama misafire ikram çok sevaplı.

Ama misafire yapılan ikram, ona verilen değeri gösterir.

Ama misafir aç mı kalsın canım?

Uzar gider bu “ama”lar. Ama aslında herkes içten içe bilir ki iftar davetlerinde de Ramazan’ın sadeliğinden, oruçlunun mütevazılığından bir iz bulunmalıdır.

Misafire ikram ve değer vermek “bir tek kuş sütü eksik” sofralar kurmak mıdır?

Gün boyu oruç tutmuş misafirimizin o sofrada bulunan her şeyi yiyebilmesi mümkün müdür?

Ev sahibinin yaparken kendisini haddinden fazla yorduğu, misafirin de ev sahibinin hatırı kalmasın diye yemek için kendini zorladığı gerçeğini neden görmezden geliriz?

Hatta şartların zorlandığı, ev sahibinin ekonomik gücünü aştığı, iftar vermenin zaman ve maliyet açısından külfetle eş değer hale getirildiği sofraları, sadece ikram etmek güzeldir diyerek açıklamak, “kolaylaştırın, zorlaştırmayın” düsturuna çok da uymuyor sanki.

Elbette ikram etmek, yedirmek, içirmek çok sevaplı. Ama hayatı meşru ölçüler içinde kolaylaştırmak da bir o kadar sevaplı.

Birilerinin toplumsal alışkanlıklardan, ön kabullerden sıyrılarak cesaret göstermesi ve bu yolu açması, kendisinden sonra bu kolaylığı yaşayan herkesin sevabından da pay almasına vesile olacaktır. Öyleyse sade bir davet menüsü düşünmeye değmez mi?

 

 

 

Henüz Yorum Yok

Cevap Yaz

Tüm alanları doldurunuz