14 Ekim 2024 / 10 Rebiül Ahir 1446

Bakımlı Olmanın Psikolojimize Etkisi

Uzm. Klinik Psk. Betül Çetin – 

Kişisel bakım sadece dış görüntümüzü değil iç dünyamızı da değiştirir çünkü duygu, düşünce ve davranış birbirini etkileyen döngüsel bir sistemdir. Aynı zamanda duygularımızdan sorumlu olan sinir sistemimiz mevcuttur. 

Biz bedensel, sosyal, ruhsal ihtiyacımız için iyi bir davranışta bulunduğumuzda duygularımız ve düşüncelerimiz olumlu yönde etkilenecek ve sinir sistemimiz de dengelenecektir. Peki, bu nasıl gerçekleşir?

Bakımlı olmayı üç alanda değerlendirebiliriz: fiziksel, ruhsal ve sosyal alandaki ihtiyaçlarımıza yönelik bakım.

Bu üç alanda ihtiyaçlarımızı karşıladığımızda bütün bir bakımlı olma hâli gerçekleşir. Bu durum kişinin öz güvenini ve öz saygısını olumlu yönde etkiler.

Fiziksel bakım, hijyen ve cilt bakımını içerir. Bunlar kişinin fiziksel ihtiyaçlarını karşılarken aynı zamanda kendisine dokunmasını içeren eylemlerdir. Kişinin kendisine dokunması eline, kollarına, yüzüne ve diğer tüm beden parçalarına karşı beden farkındalığını sağlar. Kaş, kirpik, burun, çene, tırnak vs. bedenin en küçük noktasına kadar incelemek kişiye yaratılışını keşfetme olanağı sağlar. Beden farkındalığı ise kişinin duygularını yönetmesini kolaylaştıran en güçlü araçtır. 

Dokunma eylemi aynı zamanda mutluluğu artıran, stres seviyesini azaltan seratonin, oksitosin hormonlarının salgılanmasını sağlar. Yine banyo yapmak da su ile temas ederek sinir sisteminin dengelenmesini sağlar. Böylece davranışsal olarak bir eylemde bulunarak banyo, cilt bakımı vs. yaptığımızda duygumuz ve kendimize karşı düşüncelerimiz olumlu yönde değişerek benlik saygımız ve öz güvenimiz daha da artar.

Kişinin ruhsal ihtiyaçlarının farkında olması ve bunları karşılaması da bir çeşit bakımdır.

Gün içerisinde hayatın gerekliliklerini yerine getirirken sempatik sinir sistemi aktif olur. Böylelikle gün sonunda kendimizi gergin ve huzursuz hissederiz. Bu süreç kesintisiz olarak devam ettiğinde depresyon, tükenmişlik sendromu, kaygı bozuklukları, öfke problemleri ile karşılaşırız.

Her gün en az bir tane keyif ve huzur bulduğumuz bir aktiviteyi gerçekleştirmek; yürüyüş yapmak, kitap okumak, sıcak bir çay içmek, sakin bir ortamda 10 dk. kalmak, dua etmek, ibadet etmek bizi bu olası sonuçlardan koruyacak, daha güvenli, huzurlu hissetmemizi ve sağlıklı ilişkiler kurmamızı sağlayacaktır.

İnsan sosyal bir varlıktır. Bu nedenle sosyal ihtiyaçlarımız da mevcuttur. Sevdiğimiz bir arkadaşımızla bir kahve içmek, sevdiğimiz ortamlarda bulunmak, aile bireyleriyle bir araya gelmek, çocuğumuzla oyun oynamak, eşimizle birlikte baş başa vakit geçirmek sosyal ihtiyacımızı karşılayacaktır. Böylelikle anlaşılmış olma ve bağ kurma ihtiyaçlarımızı da gidererek, davranışsal bir eylem ile duygularımızın ve düşüncelerimizin olumlu yönde değişmesini sağlarız. 

Fiziksel, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını fark eden ve karşılayan kişi kendisine tam ve bütün bir bakım vermiş olur. Bu durumda daha huzurlu, güvenli ve ruhsal açıdan sağlıklı olma imkanı gelişecektir. 

5 Yorum
  1. Şu an tam bana tavsiye niteliğinde bir yazı olmuş kalemimize sağlık.. Bu tarz içerikler hakikaten farkındalığımızı arttırmakla birlikte kendimize dersler çıkarma vesilesi olduğu düşüncesindeyim. Teşekkürler

Cevap Yaz

Tüm alanları doldurunuz