22 Mart 2025 / 22 Ramazan 1446

Niyetin Gücü

Dr.  Sema Biricik –

İnsan ilişkilerinin kalitesini belirleyen en önemli unsurlardan biri niyettir. Kur’ân-ı Kerîm’de de sıkça vurgulandığı gibi amellerin özü niyetlere dayanır. “Ameller niyetlere göredir.” hadisi, kişinin iç dünyasındaki samimiyetin dış dünyaya yansıyan etkilerini açıkça ifade eder. Peki, iyi niyetin beyin, zihin ve davranışlar üzerindeki etkileri nelerdir? Niyet ve samimiyet ilişkilerimizi nasıl iyileştirebilir? Özellikle aile içindeki iyi niyet dengesi çocukları nasıl etkiler? Sırayla inceleyelim:

 Niyet, bir işin kalpte hangi maksatla yapıldığını belirler ve niyetin en üstün şekli, Allah rızasına kavuşma amacıyla yapılanıdır. Niyet, kulun samimiyetini ifade eden en derin ruh hâlidir.

Sevgili Peygamberimiz müminin niyetinin amelinden önce geldiğini haber vermiş, güzel niyeti olup başaramasa bile yapmış gibi sevabına ulaşabileceğini müjdelemiştir.

İslam’da ihlâs, yapılan ibadetlerin ve iyi amellerin sadece Allah rızası için hiçbir dünyevi menfaat gözetmeden yapılmasını ifade eder. İhlâs, kalbin saf niyetidir ve kişinin Allah’a yakınlaşmasını sağlar.

Bu yüzden niyetin iki özelliği vardır:

  1. Amelleri değerli kılabilir: Bir kişinin küçük bir iyiliği bile -eğer Allah için yapılmışsa- büyük sevap kazandırır.
  2. Amelleri geçersiz kılabilir: İçinde az da olsa başka bir çıkar mevcut ise değeri kaybolur.

Allah rızasına uygun niyeti korumak için niyetimizin farkında olmak, riyadan (gösterişten) kaçınmak için gayret etmek, tövbe ve istiğfarı çokça söylemek, amellerimizin sonucunu Allah’a bırakmak ve kalbi, Allah’ı anarak canlandırmak çok kıymetlidir.

 Beynimizde bulunan ayna nöronlar, başkalarının duygu ve davranışlarını anlamamızı ve onlara benzer şekilde tepki vermemizi sağlar. Karşımızdaki kişinin niyetini ve duygusunu bilinçsizce taklit ederiz. Bu durum, Peygamber Efendimizin (s.a.s.) “Kişi dostunun dini üzeredir.” hadisinde de işaret edilen bir gerçektir.

Eğer bir kişi, karşısındakine samimi bir iyi niyetle yaklaşırsa bu durum, karşısındaki kişi tarafından da hissedilir ve benzer bir iyilik hâli tetiklenir. Allah dostlarının etraflarında oluşan manyetik alan sessiz /sözsüz iletişim etkisi oluşturur. Hâlleri ile örnek olurlar, bazen tek cümle ile gönülleri fethederler. Ayna nöronlar devreye girer kalpten kalbe yollar açılır.

Niyet, sadece başkaları üzerinde değil bireyin kendi ruhsal ve zihinsel dünyasında da büyük bir etkiye sahiptir. Olumlu niyet ve Yaradan’a güven hâli ile beyin kimyasalları dengelenir. Tevekkül eden kişinin kalbinde korku, vesvese barınamaz.  Bunun sonucunda kişi daha huzurlu, sakin ve dengeli bir ruh hâline sahip olur.

Öte yandan kötü niyet ve art niyetli düşünceler, stres hormonlarını artırarak bireyin iç huzurunu bozar. Böylece sürekli kaygı içinde yaşayan insanların farkında olmadan besledikleri olumsuz duygular, bedende rahatsızlıkların ortaya çıkmasına da sebep olur. Dolayısıyla temiz ve olumlu niyet, Allah’a güven ve teslimiyet; kişinin iç dünyasında iyileştirici bir alan oluşturur.

Niyet, davranışlarımızın temel belirleyicisidir. Ancak sadece iyi niyetli olmak yeterli değildir, bu niyetin tutarlı davranışlarla, salih amellerle desteklenmesi gerekir. Niyetle atılan güzel tohumları yeşertmek için  gayret (çaba) sarfederek adımlar atılır, beyinde yeni nöron ağ bağlantıları oluşur. Böylece kişide sağlam ve güçlü karakter özellikleri açığa çıkar.

Ailede çocukların en büyük öğretmeni anne ve babalarıdır. Çocuklar, ebeveynlerinin yalnızca söylediklerini değil yaptıklarını da gözlemler. Eğer bir anne-baba, çocuklarına dürüstlüğü ve şefkati öğütlerken kendileri yalan söylüyor ya da öfkeli davranıyorsa çocuklar bu çelişkiyi hisseder ve iç dünyalarında bir karmaşa oluşur.  Etkili rol model olmak, niyet ile davranış uyumunun en güçlü örneğidir. Erdemlerin, güzel ahlakın öğrenilmesinin ilk adımı aile içinde oluşur. Güzel davranışlar tekrarlanarak karakter gelişimi gerçekleşir.

İnsan zihni, boşlukları doldurmak üzerine programlanmıştır. Bazen bir kişinin davranışını tam anlamadan onun niyetini okuduğumuzu zannederiz. Bu, bilişsel çarpıtmalardan biri olan “niyet okuma” yanılgısını oluşturur. Örneğin bir eşin düşünceli bir şekilde suskun olması, diğer eş tarafından “Bana kızgın olduğu için benimle konuşmuyor.” şeklinde yorumlanabilir. Oysa belki de o kişi yorgundur ya da kendi iç dünyasında başka bir sorunla uğraşıyordur. Niyet okumak, ilişkilerde gereksiz kırgınlıklara, suçlamalara ve mesafelerin artmasına yol açar. Bu çarpıtmanın önüne geçmek için ön yargılar yerine empatiyle yaklaşmak gerekir. Niyet okuma yerine doğrudan sormak, açık iletişim kurmak ve hüsnüzan geliştirmek, aile içi huzurun anahtarlarındandır.

İyi niyetli olmak, her durumda taviz vermek ya da aşırı hoşgörülü olmak anlamına gelmez. Hikmet her şeyin yerli yerinde olmasıdır. Çocuklar ailede kabul edilip sevildiklerinden emin olduklarında sevgi ve güven ilişkisi oluşur. Hayata hazırlığın ilk adımları yuvada şekillenir. İçgörü sahibi, duygu ve düşüncelerini fark eden, hangi davranışın hangi sonuçları olacağını bilen, öfke kontrolünü sağlayabilen, duygularını sakince yönetebilen evlatlar bu yuvada büyürler.

 İslam’da disiplinin sevgiyle yürütülmesi önerilir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.), çocuklarla sevgi dolu bir iletişim kurmuş, bunun yanında onlara sorumluluk bilinci kazandırmıştır. Çocuklara asil insan muamelesi yapılması gerektiğini söylemiştir. Sevgili Peygamberimiz çocuklarla son derece zarif, anlayışlı, hoşgörülü, neşeli iletişim kurmuş ve onlarla oyunlar oynamıştır.

Sonuç olarak:

  1. Samimi ve iyi niyetle yaklaşmak, karşı tarafın duygularını olumlu yönde etkiler.
  2. İyi niyet, bireyin zihin ve ruh sağlığını koruyarak huzurlu bir yaşam sürmesine katkıda bulunur.
  3. Niyet ve davranış uyumu sağlanmadığında güven duygusu sarsılabilir.
  4. Niyet okumak yerine doğrudan iletişim kurmak, ilişkilerde yanlış anlamaların önüne geçer.
  5. Ailede iyi niyet ve samimiyet olduğunda çocuklar hem sevgi dolu hem de sorumluluk sahibi bireyler olarak yetişir.

İslam ahlakında niyetin yeri büyüktür. İnsan ilişkilerini iyileştiren, toplumu huzurlu hâle getiren en güçlü unsurlardan biri; içten gelen samimi, iyi niyettir. Hz. Peygamber’in (s.a.s.) şu duasıyla yazıyı tamamlayalım:

       “Allah’ım! Kalbime iyilik ve samimiyet ver, niyetlerimi hayırlı eyle ve bana hayırlı insanlarla birlikte olmayı nasip et.”

Henüz Yorum Yok

Cevap Yaz

Tüm alanları doldurunuz