20 Mart 2025 / 20 Ramazan 1446

Yaz Tatili Nedir, Ne Değildir?

Yaz tatili, uzun bir süre devam eden bir akademik süreçten sonra bir yenilenme ve sosyal-duygusal, ailevi, beceri geliştirme, yeni bir dil öğrenme ya da ilmi konularda derinleşme için verilmiş muazzam bir fırsattır.

Kıymetini bilene demiyorum çünkü zaman gibi gençlik gibi bir sermayenin boş ve ifsad edici şeylerle yitirilmesi hepimizin kaybıdır ve ayıbıdır. Şaşırdığım şu ki; “insanlar bu hedefsiz; rüzgâr önünde yaprak misali savrulur gibi halden neden rahatsızlık duymuyor? Neden kendine çeki düzen verip en kıymetli sermaye olan iradesini hayırlı işlere kullanmıyor?”

Hayırlı iş; kişiye, topluma, doğaya, bitkiye, hayvanlara, makinelere… kısacası çevreye faydalı her şey. Güncel tanımıyla sosyal sorumluluk, topluma hizmet uygulamaları ya da genişletilmiş haliyle projeleştirilmiş uygulamalar.

En büyük proje hayırlı insan olmaktır. Her boş kaldığımızda; “şimdi ve şu anda yapabileceğim en hayırlı iş nedir” diye düşünmek ve uygulamaya geçmek.  Nasıl çocukken evde annelerimiz, sonra yaz tatillerini bize ayıran; gelişmemiz için maddi ve manevi saikleri işe koşan (yani sadece akademik değil duyuşsal ve manevi öğrenmelerimizi hesaba katan ve eksiklerimizi tamamlamaya fırsat verirken, mevcut yeteneklerimizi geliştiren; iyi bir model olarak her an gözümüzün önünde, hatalara toleranslı ama ilkesel duruşundan sapmayan, kale gibi duran) hocalarımızla ve onların yaşamdan damıtılmış öğretileriyle bu günlere geldiysek, gelecek nesillere de bunu aktarmak bizim görevimiz.

Bu öğretilerden en çok hafızama kazınanı; “Yaz tatili boş zaman değildir; bir etkinlikten diğer bir etkinliğe geçme zamanıdır”. En çok yaz tatillerinde öğrendim hayatı. Toplum önünde konuşma, sunum hazırlama, küçüklere ders anlatma, hizmet etme ve kendi gelişimime destek ilmi çalışmaları derinleştirme, hep yazları.

Şimdi şaşıyorum. Nasıl geçiyor tatilin dediğimde öğrenci; “hiiiiiç.” diyebiliyor ve bu hiçlik beni korkutuyor. Daha da kötüsü (kişi gördüğünü işler), öneriler sıraladığımda; “bırakın hocam dinlensinler” diyebiliyor bazıları. Bu ümmetin, bu ülkenin, bu ecdat yadigârı vakıf toprakların bir ferdi olarak ben bırakamıyorum. Birçok devlet başkanının, çocukların okulda öğrendiklerini kaybetmemeleri için projeler hazırlayarak yaz tatillerinin önemine vurgu yapmalarını da hatırlatarak; ben yaz tatillerini yenilenmek ve gelişmek hatta serpilmek için bir fırsat ve zorunluluk olarak görüyorum ve diyorum ki; “Yaz tatili boş zaman değildir; bir etkinlikten diğer bir etkinliğe geçme zamanıdır”. Her yaşta, ömür boyu süren gelişim ve öğrenme fırsatları mevcutken haydi herkese hayırlı tatiller…

 

Eğitimci Yazar
Alime Kadıoğlu